Thread Rating:
  • 0 Vote(s) - 0 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
İlluminati hakkında bilinmeyen gizli gerçekler
#1

İlluminati hakkında bilinmeyen gizli gerçekler

Büyük küçük demeden herkesin duyduğu çok gizli, acayip saklı, 'yeni dünya düzenini' kurmaya çalışan bir örgüt İlluminati. Sembolleri her yerde... Kliplerde, paralarda, binalarda... İyi ki gizli bir örgüt, yoksa daha ne kadar bilgileri etrafa saçılmış olabilirdi? İnsan gerçekten hayret ediyor... Komplo teorilerinden, işaretlerden uzak bir şekilde, bu cemiyetin tarihçesini merak ettik.

İlluminati’nin kökenleri

İlluminati’nin kökenleri
1775 yılında Adam Weishaupt adında bir adam, Ingolstadt şehrindeki Bavyera Üniversitesi'nde profesör olur.

Bu üniversite çok kısa zaman öncesine kadar Katolik Cizvit tarikatı tarafından yönetilmektedir ve Adam da Cizvit eğitimi almıştır.

Ancak Adam’ın düşünce tarzı daha çok rasyonalist ve demokrasi yönündedir.

O yüzden bu yeni profesör iş arkadaşları tarafından çok da iyi karşılanmaz.

1776 yılının 1 Mayıs günü Adam Weishaupt, 'kilisenin felsefe ve bilim üstündeki baskısı karşısında özgürlük' amacıyla, İlluminati'yi kurar.

Demokrasi ve töleransı benimsemiş varlıklı ve erkek bireyleri bünyesine kabul etmeye başlar bu gizli kulüp.

Bir anda üye sayısı 2 bin kişiye kadar ulaşır.

Sonra da Avrupa’nın başka noktalarında da localar açmaya başlar ki, artık saklamak için çok büyük bir kulüptürler...

Beklendiği üzere demokratik olmayan otoriteler tarafından bu durum çok hoş karşılanmaz ve Bavyera Dükü Karl Theodor, 1784-1787 yılları arasında bütün gizli kulüpleri kapatır, İlluminati'yi de yasadışı ilan eder.

Adam Weishaupt 1785 yılında işini kaybeder ve İlluminati hakkında yazılar yazmaya devam eder.

İlluminati’den jakobenliğe

İlluminati’den jakobenliğe
Peki yıllar önce kapısına kilit vurulan bu örgüt, hala nasıl insanların aklını kurcalayabiliyor? Efsane nerede başlıyor? Anlatalım...

Her şey paranoyak bir Cizvit papazıyla başlıyor.

Abbe Augustin Barruel 1790 yılında İngiltere’de yaşamak zorunda olan Fransız bir papazdır.

Çünkü 1 yıl önce Fransa’da Jakobenler önderliğinde ihtilal olmuştur ve o da kellesini kurtarmak için çok sevdiği ülkesinden kaçmak zorunda kalmıştır, hatta Fransız İhtilali’nin İlluminati tarafından yapıldığını iddia etmiştir.

Barruel’e göre Jakobenler İhtilal esnasında yalnız hareket etmemişlerdi.

Bavyera İlluminatisi tarafından 'demokratik devrim' düşüncesiyle zehirlenmiş masonlardan yardım almışlardı.

Masonlar, dünya tarihinin en eski kardeşlik örgütüydü ve gizli de değildi.

Hatta Adam Weishaupt 1777 yılından, İlluminati’yi kurduktan 1 yıl sonra masonlara katılmıştı.

Barruel’e göre İlluminati yasaklandığında gölgelere çekilmiş; Avrupa, mason localarına sızmış ve toplumu zehirlemeye devam etmişti.

Barruel’in iddia ettiğine göre İlluminati 'demokrasi' ya da 'özgürlük' kavramlarını önemsemiyordur.

Şeytana tapan, mutlak güç için her şeyi yapabilecek kişilerdir onlar.

İlluminati’den satanizme

İlluminati’den satanizme
Peki komplo teoristleri neden Weishaupt ve ekibini şeytana tapan ve demokrasiyi şeytanın bir hilesi olarak kullanan insanlar olarak görmüştü?

Bunu sağlayan, illuminati üstüne yazdığı 4 ciltlik kitabıyla Barruel oldu.

Weishaupt’u kötü bir figüre dönüştürdü kitabında.

Memoirs (Hatıralar) adıyla yayınladığı kitap piyasalara bomba gibi düştü ve dahasını isteyen insanlara olayları abartıp iştahlarını kabartacak şekilde 3 kitap daha sundu.

Teorilerinin son haline göre; jakobenler, masonlar, tapınak şövalyeleri (ki zaten engizisyon tarafından zamanın kafirlikle suçlanmışlardı), haşhaşiler (Hasan Sabbah ve fedaileri), Yahudiler ve Katolik Kilisesi içindeki gizli Yahudi kardinaller, hepsi şeytanca bir komplo olan 'demokrasi' için bir araya gelmişlerdi.

Yani anlayacağınız eğer Barruel sizi sevmiyorsa, kesinlikle şeytana tapan bir cadısınızdır!

Suçlamalar masonların üstüne kalıyor

Suçlamalar masonların üstüne kalıyor
Barruel’in teorileri Fransız İhtilali hakkındaki tek düşünce değildi.

'Memoirs' kitabının ilk cildini bastığı yıl (1797), İngiliz John Robbins Proofs of a Conspiracy (Bir Komplonun Delilleri) adlı bir kitap yayınladı.

Kitap masonları, illuminati etkisi hakkında uyarıyordu.

Bilirsiniz ki bazen vizyona aynı anda, aynı konuyu işleyen iki film girer ve insanlar karşılaştırabilmek için ikisini de izleyip kafa yorarlar.

İşte o dönem için de bu durum aynen geçerliydi.

İnsanlar her iki yazarın kitaplarını okuyup düşüncelerin popülaritesini artırmışlardı.

Robinson üç konuda insanları uyarmıştı.

İlk olarak, illuminati kaos yayan gizli bir örgüttü.

İkinci olarak, Fransa’da bulunan mason örgütünü ele geçirmişlerdi.

Üçüncü ve son olarak da, illuminati bütün hükümetler için bir tehlikeydi çünkü mason locaları dünyanın her yerinde faaliyet gösteriyordu.

Çok geç olmadan illuminati durdurulmalıydı.

Aleister Crowley, satanik illuminati

Aleister Crowley, satanik illuminati
Yıllar boyunca illuminati, üstündeki 'şeytana tapma' damgasını atamadı.

1900’lü yıllarda bu teoriyi destekleyecek bir adam ortaya çıktı ve kendisini 'Satanik illuminatus' olarak tanıttı: Aleister Crowley.

'Dünyanın en kötü insanı' olarak da bilinen Crowley, aslında tam bir trolldü.

Döneminde etrafında birçok insanı toplamaya başladı, kara büyü ayinleri yaptı ve oldukça ilgi çekti.

Satanizmden komünizme

Satanizmden komünizme
İlluminati hakkında teoriler ortaya atan kişiler için büyük bir parça eksikti: Komünizm.

Çünkü 1797 yılında daha henüz ortaya çıkmamıştı ve Barruel’in teorileri içinde açıklanamazdı.

Peki komünizm, illuminati’nin planlarının içinde nereye yerleştirilebilirdi?

Tekrardan illuminati’nin kapatıldığı yıllara dönüyoruz...

Bu seferki teoriye göre o dönemde bazı illuminati üyeleri tespit edilemedi ve Almanya’da bulunan birçok 'okuma kulubüne' sızdılar.

Komünist Manifesto’yu yazan Karl Marx ve Friedrich Engels de bu okuma kulüplerinden etkilenen Alman düşünürlerdi.

Bu teoriyi öne sürenlere göre komünizm, endüstriyel kapitalizmin acımasızlığına karşı ortaya çıkan bir düşünce değil, bundan çok daha kötüsüydü: Komünizm ve illuminati aslında aynı şeydi...

Yahudi illuminati üyesi bankerler ve Henry Ford

Yahudi illuminati üyesi bankerler ve Henry Ford
Rothschild ailesini duymayan yoktur.

Eğer internette okuduğu her şeye inanan insanlardansanız, ailenin mal varlığının 500 trilyon dolar olduğunu düşünüyorsunuzdur.

Ancak bu oldukça abartılmış bir iddia; çünkü 2015 yılında hesaplanan 'dünyanın bütün mal varlığı', 250 trilyon...

Ayrıca 2015 Forbes dergisinde yayınlanan listeye göre aileden tek bir dolar milyarderi var; o da listede 1121'inci sırada: 1.61 milyar dolar mal varlığıyla yer bulabilen Benjamin de Rothschild...

Peki insanlarda bu algı nereden çıktı?

1921 yılında Henry Ford kendi gazetesi 'The Dearborn Independent’da anti-semitik haberler yayınlattı.

Hatta Barruel bir kez daha sahneye çıktı ve kitaplarında Yahudilerle ilgili olan kısımlar gazetede tekrardan yayınlandı.

O dönemden beri insanların aklında Yahudilik ve illuminati içli dışlı şeyler olarak yer almakta.

Peki günümüzdeki durum?

Peki günümüzdeki durum?
Şu an ülkemizde ilkokul çocukları arasında bile tartışma konusu olan bir 'gizli örgüt'le karşı karşıyayız.

İnsanlar birçok yerde illuminati’ye ait semboller ve izler buluyor.

YouTube’da ufak bir araştırma yaptığınızda hazırlanmış binlerce videoyu bulmanız mümkün.

Bu duruma karşı teori üretenler de var.

İnternet, illuminati tarafından icat edildi!

Bu sayede internette her yere sızmış durumdalar ve gizli kalmayı başarıyorlar.

Hatta kasıtlı bir şekilde bu işi sulandıran kişileri destekliyorlar ki insanlar çok fazla umursamasın diye.

O zaman kapanışı son zamanların en garip fenomenlerinden biriyle yapalım. Illuminati’nin medya yüzü Poppy!
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)