11-01-2022, 07:23 PM
Nefs-i Marziye Nedir? Allahın Razı Olduğu Nefsin Makamı Nedir?
(Senin Razı Olduğun Değil!!)
Öncelikle Nefis demek, Vücut Denilen Araba veya Motoru süren sürücü, şoför Manasındadır. Bu Motor ve araba yaptıklarından hesaba çekilcek olduğu için, onun sanki yabani bir at misali, üstüne binip güzel işler yaptırılabilmesi için, önce terbiyet edilmesi gerekir. Yani sürüş kurallarını öğrenmek gekekir. Burada islamın şartları olan namaz ve oruç devreye girer, ve işde oruç ile insan önce nefsine gem vurmayı, yani nefis atına, yani motoruna gem vurmayı, veyahut arabasında, fren sistemini nasıl kullanması gerektiğini öğrenir. Oruç ile yemek helal olan birşeye gem vurulur. Daha sonra cima ya (Cinsel birleşmeye) gem vurulur, yani frene basması öğenilir. Bunu öğrenince, artık insan islamın haram ve yasak dediği durumlarda, frene basıp nefis atının gemini çekerek, gerektiğinde onu durdurur. Böylece nefis, kazandığı derece ile makam kazanır ve terbiyet ehli olur.
---oOo---
Nefs-i Marziye Nedir? Allahın Razı Olduğu Nefsin Makamı Nedir? denilince
Nefsi Raziyeye Yükselmiş bir nefis artik, Rabbimizin her yarattiginin kader cizgisinde dogru ve hak olan oldgunu anlamaya başlar, ve keşkelerini birakirsa, ve sebeblerde bogulmaz ise , artik onun melekleri anlamaya başladigi zaman, nefsi Marziyeye adim atmiş olur. ve hayatta seceneklerin bol oldgunu anlamasi, ve kör cahil gibi bir kararda diretmemsi gerektigini anlayinca yine marziyede yol almaya başlar.
Ve dinimiz bize meleklerin yemedigini, icmedigini, tuvaletde yapmadiklarini, ve cinsi münaasebettede bulunmadiklarini bildirir. ve böyle olunca dünyamizda bunu yapabilen canlilara bizler elmentler diyoruz. ve atomlar ve elementler canlidirlar, iclerinde hareket halinde olmalarina ragmen, elektronlarin atomun cekirdegi etrafinda dönme hizlari, onlarin katimi sivimi oldugunu belli eder. hizli dönen elektronlar, onlari sert yapar, icine başka cisimilerin girmesine onlarin hizli dönmeleri sebebiyle engeller. aynen bir pervanenin saniyede 300 bin döndügünü düşün, ve sanki pervanenin boşluklari olmadigini, ve sanki yuvarlak bir zil ve tek bir parca dönüyormuş gibi, onun menzilinde katman oluşur. ve o icine başka bir şeyin girmesine müsade etmez. işde elektronlarin hizida yogunluguda bizim elementleri kati sert veya sivi yumuşak veyahutta gaz diye atfetmemize sebeb olur.
ve işde bu melekler ordusu, bizim sesimizi duyar anlar,duruma göre hareket ederler . ve göz denen canli organizmasinda 300 veya 300 bin tane melek görevli oldugu bilinmekde yani göz 300 bin parcadan oluşuyor. ve canli organizmalar moleküler yapilardan oluşmakda, yani molekül bir kac atom cinsinin biribiriyle kurdugu fiziksel baglara molekül diyoruz. ve moleküller ise yedigimiz icdigimiz yiyeceklerden alinan, öz maddelerden imbiklenen atom parcaciklarinin, özel bir formül ile, yaptiklari moleküler baglar. ve o elementler göz denen moleküler yapiyi oluşturunca, görme sinyallerini algilayip, beyine sinir sistemi yoluyla göndermekde, ve beyinde ise, o görüntü hakkindaki bütün veriler ile, ona karşi yapilcak hareket ve ve davrarniş hakkinda, bir karar verilir.
işde meleklik vasfi bu elementlerle algilanabilcegi icin, mesela su molekülünün kaynama noktasi 100 °C ve Demirin 1500 °C ler arasinda. ve insanda, ya meleklige dogru gider, yahut cin ve şeytanliga dogru. ve şeytanin maddesi demir ve ona yakin maddeler, işde o “galu bela da” secde etmeyecegini iddia eden yapi yani, egilmen bükülmen diyen yapi, demir gibi sert, işlenebilmesi ve yararli hale getirebilmesi icin, isitilmasi, ateşe tabi tutulmasi gereken yapi, ve ateşe maruz kalip kaynama noktasi degil amma, yüksek derecede isininica, işde onu egip büküp şekil verilir. ve demirciler işde, ona egilip bükülebilcegini ögreten, ve onu terbiyet eden, aynen at terbiyecisinin, atin sirtina eger vurdugu gibi, demir tebiyecisi bir demircide, demire şekil vermek ici, onu isitip kizdirir, ve kizan demir yumuşar, ve dövüle dövüle şekil alir. yahut dökme demir gibi 1150 °C derecelerdeki demir kaynama ergime noktasina varmiş olur, ve sivi hale gecer, ve sivi haldeki demirde kaliplara dökülerek, onun yararli bir kaliba şekle girip, insanin hizmetine verilcek birer, mesala mazgal demirleri gibi, veyahut kalorifer demirleri gibi, şekillerdeki yararli degişik demir kaliplarina dökülerek, işde insanlarin hizmetine girer. ve nasil at üstüne eger vurulunca, evcil olup hizmet ederse, demir dahi, demircilerin elinde teerbiyet olup, insanlarin hizmetine girer, ve işe yarar hale gelir.
Allahü Teala Adem Atamizi yarattiktan sonra, bütün herkese, benim halifeme secde edin dedi. o secde Adem Atamizin taşidigi Muhammed A.S min nurunaydi. yaratilişdan bu yana melekut, ceberut, lahut ve islam olanlar o nura tavaf ederler, o secdenin simgesi amma, iblis müstesna. iste iblis secde etmedi Adem Atamiza, bütün melekut ve digerlerini secdesi rabbimizin ilminde gün hesabiyla beşyüz sene sürdü, iblis lanetli herkes secdeye varirken ayakta beşyüz sene durdu kaldi. kibrinden her şeyi degişti, itaati isyana şekli şemali, melekligi herşeyi degişti, bu süre icinde hemde Adem Atamiza sirtini döndü. bir şeylere kizip sirtinizi dönmeyin insanlara, bu şeytan ahlakidir. Allahim inananlari şeytan aleyhillane ahlakindan uzak etsin.daha sonra mühlet aldi, ve cennette Havva annemizi kandirip, Bugdaydan yedirdi. bugday posali idi, Allahü Teala yasaklamişdi, bu yüzden yemeyin demişti, havva Annemizde Adem atamizi yaniltti, ikiside yediler, az sonra barsaklar calişdi ve defi hacet ihtiyaci hissettiler, Adem Atamiz aranmaya başladi, Allahü Teala Biliyordu fakat sordu Adem Atamiza, Adem Ne aranirsin , pislenecek yer, Allahü -Teala Adem Atamiza dedi, Cennette pislik olmaz, in dünyaya, oraya pislen. yani ey insan oglu dünya pislenme yeridir, defi hacet yeridir. burada mal mülk tutmak keyif yapmak yeri degil, cennetten indirilmeden önce Adem Atamizdan, Peygamberimizin nuru alindi, ilk ameliyat. ondan sonra dünyaya indirildi dünyada Adem Atamiz Havva Annemizle ayri yerlere indirildi, Adem atamiz cok üzüldü, pişman oldu, havva annemizden de ayri düşmüşdü, hem tövbe ediyorlar, hemde bir birbirlerini ariyorlardi, Adem atamizin boyu 70 ziraydi, yani parmaklarin ucundan dirsege kadar olan yer bir ziradir. yani yaklasik 28 -30 metre civarinda, tam kac metredir Allahü Teala bilir. dünyada bir biribilerini ararken, arafatta buluştular. yani konumuza geri döndük hacda tavaf ve say in yaninda birde Arafatta Vakfe yapilir. şimdi bunun hikmetini anlatacagim. Adem atamiz tövbesinde dediki: cennettin kapisinin üzerinde yaziyorduki “Lailahe illallah Muhammedün Rasulullah.” “Yarabbi cennetin kapisinda yazan isminle beraber yazdigin Muhammedin hatirina bizi bagişla” dedi cenabi hak nidalarini duydu ve tövbelerini kabul etti. ve Arafattayken bütün dünya alem yildizlar herşey durduruldu, yani vakfedildi, ve Peygamberimiz Muhammed Mustafanin nuru, Adem atamiza tekrar yerleştirildi. iste arafattaki vakfe, bu sebebledir.yani ikinci ameliyat bu sünneti peygamberimizde yaşamişdir, iki defa manevi ameliyat olmuştur, yani ameliyat olanlar üzülmesin, ameliyata gidecekler desinlerki, Adem atamizin sünnetini, peygamberimiz Muhammed Mustafanin sünnetini yaşamaya gidiyoruz niyetiyle ameliyata girsinler, Allahin izniyle ameliyat şifa olacaktir.
Yine cam denen madde, silisyum veya silikat yani kum tanesi isitilarak elde edilir, ve onun terbiyeti yine ateş iledir. ateşde cehhennemde terbiyet olur. ve cehennemin sicak tabakasi ile terbiyet olur. ve isitilinca, bardak tas tapak veya pencere olur veya ayna haline girer. ve cam yine kirilgan yapidadir, onu işledikden sonra soguyunca, yine o sanki eski hali gibi sert olur, ve o halde iken, onu bükemezsin, bükmeye kalkinca kirilir.
işde Havva Annemiz icin yapilmiş olan rivayetlerde gecerki, Havva Annemiz Hz. Ademin Kaburga kemiginden halkoldu. Ve kadin kismini eger serbest birakirsan kaburga kemikleri gibi egik kalir, veya onu tamamen düzeltmeye kalkarsan kirarsin incitirisin. ve hal böyle olunca kadini ne serbest birakacaksin, öyle davulcuya zurnaciya kacacak kadar, nede zorlayip dosdogru olacaksin diye egriligini düzeltmiye kalkacaksin. ve ona yumuşaklikla muamele edip, hafif bükeceksin, ve onu kirmadan egri oldgu yerlerde ona direnc uygulayacaksin. ve fazla direnc, yine onu kirar incitir. yani elementar yapi, bu rivayet bize kadinin nasil bir elementar yapisi oldugunu anlatir. ve kemik sertttir, mesal bacak kemikleri egilmez, egersen kirilir, amma Allah, kaburga kemigini öyle halkederki, o hafif egilebilcek yapidadir.
yani kadinin terbiyetide, aynen demirinki gibi olmasada, ona yakin olarak, ne serbest birakacak, nede ip gibi dosdogru yapican onu. aynen gögüs kefesindeki gibi, ve 12. kaburgalarin agzi acikdir, ve onlar esnek bir yapidadir, ve vücudun durumuna göre esnerler, ve onun görevi kalbi ve cigerlri korumakdir. yani kadin erkegin zirhi gibidir.
Hal böyle olunca, su 100 °C de kaynar dah önce kaynamaz. ve yemek, sulu yemek kaynamadan pişmiş olmaz, ve en az 100 ° C li bir cehhennem ateşine maruz kalir o yiyecekler, veyahut yanmiş hararet yapmiş bir beden, soguk su ister, onun icebilcegi soguk su, en fazla 4 dereceya kadar olan su sogukdur, ondan ötesi donma derecesine girmeye başlar, ve eksi bir derece donma noktasidir, ondan sonra su kati hale gecer, ve artik icilmez olur . yani su ise senin cibilliyatin, su isen, seni soguk ile terbiyet edersek, sen 4 derecey kadar sivi kalabilirsin, eksi bir derecde donarsin, artik kati olursun, yani aynen sistemimizdeki uranüs gezegeni gibi, havanin ve suyun dondugu nokta. ve yani uranüsün oldugu nokta demek oluyorki, güneş sistemimizin dört dereceden daha az oldugu bir uzaklik noktasi, ve hal böyle olunca ondan daha uzaga gidildikce, sicaklik dahada düşer, ve dört dereceden az sicaklik olan bir yerde hayat olmaz degilmi, amma su molekülleri kati haldedir ve canli orgnizmalar vardir yani .
Yani sen ey insanoglu, su gibi aziz bir kimse olsan, cok faydali bir kimse olsan, senin ögrencegin yapi, yani Hz Osman gibi faydali, Hz Ebubekr gibi dini mübine faydali bir yapida olsan, sana ögretilcek olan, dört dereceden aşagi gecersen, sivi olmakdan cikarsin kati buz olmaya dogru gidersin, ve faydan azalmaya başlar istidatin bozulur, ve ondan sonra artik organizmalari saklamakda kullanilrisin. ve yine sicaga tabi tutulursan, 100 °C kaynama noktan, bu sefer ondan yüksek derecede, hiddetlenirsen, sen buhar olur ucarsin, kabina sigmamaya başlarsin, ve gaz aynen kaynayan caydanlgin tepesinin atmasi gibi, tepen ativerir, ve eger bir yerde gaz cogalir, ve kapaginida atamazsa, orayi patlatir ve dişari cikar.
su gibi saf ve temiz olsan yine olmaz ve bazen kötü olmayi ögrenmen lazim ve, Hz ömer veya
Hz.Aliye bir adam hakkinda “cok saf temiz, ve cok iyi” dediler. O da, “O adam kandırılmaya çok müsaitmiş” dedi. yani afedesiniz cok iyi olursan, bir şeytan askeri gelir ve ac donunuda bilemem ne eden demeye kalkar. ve kadin olmak o donu acmak ile başlar, yani kadin ilk kanan, yani Hz Havvadan önce Lusi diye bir Havva daha varmiş diyorlar, ve şeytan gelip ac bilmem neyini deyince ona kanan ve acan kandirilan, ve şeytan soyunu üreten kabillerin soyu, ve ondan sonra şeytanin erkekligi ve dişiligini allah yok etmiş, ve havvayi yaratmiş ve havvayi ise yine saf bulup kandiran, hain şeytan ve askerleri, yani kadin kandirilmaya müsait. erkeklik ise işde kanmamasini ögrenen, donunu acmamayi ögrenen kimse, ve eger erkekleri kandirida onlar donunu acarsa homo olur, ve artik ondan erkeklik kadinlik gider neutron drumuna düşer. afedesiniz erkelik dişiligi olmayan cibilliyatsiz şeytan olur, şeytanin tiki yokdur ve kuyrugunu kicina sokup üreyen yaratik. yani kendi kendini dölliyen yaratik. yani zekeride faza uzatmaya kalkanlara, öyle seninki o kadar uzunsa, döndürde kicina sok denir, yani o kadar uzattinsa artik kicina sokda şeytan ol demekdir bu. yani cibilliyatsiz şerrefsiz hain kalleş (BibBiiiiiib Kafa) yaratik.
işde kuranda gecen vusta yol bu yüzden önemlidir, atomlari anla anlamasina amma, demiri ögren amma, demir olup, demirin düştügü hataya düşme, suyu ögren amma, suyun düşdügü tuzaga düşme diye sana nefis marziye makami ögretilir. yani pipisi tutisi olmayan meleklik vasfini ögren, amma sen insan kal, ve yerince baba ol, yerince anne ol, ve yerince merhmetli, yerince cebbar ol, yerince mümin, yeri gelince halid bin velid gibi ol, karşindaki bir muhammedse bile, ve kanma öyle her lafa her söze, hemen bir düşün tefekkür et, bunun önü ne olur sonu ne olur diye, hemen atilma.
ve demir oldunsa, senin yararli hale gelmen demek, önce azabi tadacan, ateşe tabi tutulcan, ve sonra yandim pişdim demek olmaz, seni terbiyet edicin, hangi kaliba sokduysa, ondan razi olabilmekdir. senin razi oldugun degil, Allahin senden razi oldugu yeri bilmekdir. ve Allah seni su yaptiysa, bilki senin kaynaman, pişme noktan 100°C, ve sen 80 ° C de yoldan cayma bekle yansanda, buhar olsanda, sen ucup melek olmak istiyorsan, önce 100°C de kaynayacan, ondan sonra ucmayi ögenirisin buhar olursun. 80°C de evliya kesilip ucuyon kaciyon numralari cekme insanlara .
Ve Allah kainata fizik yasalari diye yasalar koymuş, ve melekleri anlamak, onlari bilmek ile olur. ne ne zaman radyoaktif olur, ne nezaman işik verir, ne nezaman kaynar, ne nezaman donar, ve ne zaman agir olur, ne zaman hafif olur bunlari bilmek melek ilmidir.
Allahin kainata koydugu yasalar, melek yasalaridir. Mesala 1 dioptri gözlük olmuş bir cam, bir dioptri göstermek ile sorumlu, o onun sahibinin koydugu kaliba, %100 uyar ve 1 dioptri gösterir, buna tam itaat eden meleklik denir. onda sapma olmaz, ve sen o melegi anliyacak isen, ve gözlük olabilecek bi safliga ulaşmak istersen, önce dioptri yasalarini ögrenceksin, ve şeyh icin derlerki, onun müridi, gassalin, yani ölü yikayicinin elindeki ölü gibi olacak, o seni o yana cevirirse o yanna, buyana cevirirse bu yanna döneceksin. sen ölüsün, sende itiraz olmaz, olamaz yani. işde meleklik, canli olmana ragmen, ölü gibi olmakdir ve kapi duvar canta gömlek gibi ölü gibi davranabilmekdir, yaratan sana, hangi kural ve yasa koyduysa, ona tam itaat etmekle sorumlusun. ve su odunsa, senin kaynama noktan 100°C, bundan aşagisinda olmaz. 80°C de viyklarsan, indirirler ocakdan, ham kalir, kaynamiş olmazsin,ve makami marziyeye cikamazsin, senin razi oldugun 80°C ye degil, sen Allahin sana koydugu yasa olan, 100°C den razi olmalisin. senin razi oldugun,yeter dedigin yer degil, Allahin senden razi oldugu yer önemli. yine donma noktan belli, eksi bir derece, ondan önce hafif donarsin amma, tam donma nokta sifir ve alti, ondan önce dondum olmaz, KATI oldum olmaz. işde bunlari anladgin gün makami marziyeye cikdin demekdir. o güne ve o yere varirsan, orda bu garip Raşid kuluda, onlarin meclisinde an, olurmu unutma haaa.
Cikabilirsen o makama, makamin mübarek olsun.
---oOo---
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 20.08.2021 Cuma
Original Kar©glan
(Senin Razı Olduğun Değil!!)
Öncelikle Nefis demek, Vücut Denilen Araba veya Motoru süren sürücü, şoför Manasındadır. Bu Motor ve araba yaptıklarından hesaba çekilcek olduğu için, onun sanki yabani bir at misali, üstüne binip güzel işler yaptırılabilmesi için, önce terbiyet edilmesi gerekir. Yani sürüş kurallarını öğrenmek gekekir. Burada islamın şartları olan namaz ve oruç devreye girer, ve işde oruç ile insan önce nefsine gem vurmayı, yani nefis atına, yani motoruna gem vurmayı, veyahut arabasında, fren sistemini nasıl kullanması gerektiğini öğrenir. Oruç ile yemek helal olan birşeye gem vurulur. Daha sonra cima ya (Cinsel birleşmeye) gem vurulur, yani frene basması öğenilir. Bunu öğrenince, artık insan islamın haram ve yasak dediği durumlarda, frene basıp nefis atının gemini çekerek, gerektiğinde onu durdurur. Böylece nefis, kazandığı derece ile makam kazanır ve terbiyet ehli olur.
---oOo---
Nefs-i Marziye Nedir? Allahın Razı Olduğu Nefsin Makamı Nedir? denilince
Nefsi Raziyeye Yükselmiş bir nefis artik, Rabbimizin her yarattiginin kader cizgisinde dogru ve hak olan oldgunu anlamaya başlar, ve keşkelerini birakirsa, ve sebeblerde bogulmaz ise , artik onun melekleri anlamaya başladigi zaman, nefsi Marziyeye adim atmiş olur. ve hayatta seceneklerin bol oldgunu anlamasi, ve kör cahil gibi bir kararda diretmemsi gerektigini anlayinca yine marziyede yol almaya başlar.
Ve dinimiz bize meleklerin yemedigini, icmedigini, tuvaletde yapmadiklarini, ve cinsi münaasebettede bulunmadiklarini bildirir. ve böyle olunca dünyamizda bunu yapabilen canlilara bizler elmentler diyoruz. ve atomlar ve elementler canlidirlar, iclerinde hareket halinde olmalarina ragmen, elektronlarin atomun cekirdegi etrafinda dönme hizlari, onlarin katimi sivimi oldugunu belli eder. hizli dönen elektronlar, onlari sert yapar, icine başka cisimilerin girmesine onlarin hizli dönmeleri sebebiyle engeller. aynen bir pervanenin saniyede 300 bin döndügünü düşün, ve sanki pervanenin boşluklari olmadigini, ve sanki yuvarlak bir zil ve tek bir parca dönüyormuş gibi, onun menzilinde katman oluşur. ve o icine başka bir şeyin girmesine müsade etmez. işde elektronlarin hizida yogunluguda bizim elementleri kati sert veya sivi yumuşak veyahutta gaz diye atfetmemize sebeb olur.
ve işde bu melekler ordusu, bizim sesimizi duyar anlar,duruma göre hareket ederler . ve göz denen canli organizmasinda 300 veya 300 bin tane melek görevli oldugu bilinmekde yani göz 300 bin parcadan oluşuyor. ve canli organizmalar moleküler yapilardan oluşmakda, yani molekül bir kac atom cinsinin biribiriyle kurdugu fiziksel baglara molekül diyoruz. ve moleküller ise yedigimiz icdigimiz yiyeceklerden alinan, öz maddelerden imbiklenen atom parcaciklarinin, özel bir formül ile, yaptiklari moleküler baglar. ve o elementler göz denen moleküler yapiyi oluşturunca, görme sinyallerini algilayip, beyine sinir sistemi yoluyla göndermekde, ve beyinde ise, o görüntü hakkindaki bütün veriler ile, ona karşi yapilcak hareket ve ve davrarniş hakkinda, bir karar verilir.
işde meleklik vasfi bu elementlerle algilanabilcegi icin, mesela su molekülünün kaynama noktasi 100 °C ve Demirin 1500 °C ler arasinda. ve insanda, ya meleklige dogru gider, yahut cin ve şeytanliga dogru. ve şeytanin maddesi demir ve ona yakin maddeler, işde o “galu bela da” secde etmeyecegini iddia eden yapi yani, egilmen bükülmen diyen yapi, demir gibi sert, işlenebilmesi ve yararli hale getirebilmesi icin, isitilmasi, ateşe tabi tutulmasi gereken yapi, ve ateşe maruz kalip kaynama noktasi degil amma, yüksek derecede isininica, işde onu egip büküp şekil verilir. ve demirciler işde, ona egilip bükülebilcegini ögreten, ve onu terbiyet eden, aynen at terbiyecisinin, atin sirtina eger vurdugu gibi, demir tebiyecisi bir demircide, demire şekil vermek ici, onu isitip kizdirir, ve kizan demir yumuşar, ve dövüle dövüle şekil alir. yahut dökme demir gibi 1150 °C derecelerdeki demir kaynama ergime noktasina varmiş olur, ve sivi hale gecer, ve sivi haldeki demirde kaliplara dökülerek, onun yararli bir kaliba şekle girip, insanin hizmetine verilcek birer, mesala mazgal demirleri gibi, veyahut kalorifer demirleri gibi, şekillerdeki yararli degişik demir kaliplarina dökülerek, işde insanlarin hizmetine girer. ve nasil at üstüne eger vurulunca, evcil olup hizmet ederse, demir dahi, demircilerin elinde teerbiyet olup, insanlarin hizmetine girer, ve işe yarar hale gelir.
Allahü Teala Adem Atamizi yarattiktan sonra, bütün herkese, benim halifeme secde edin dedi. o secde Adem Atamizin taşidigi Muhammed A.S min nurunaydi. yaratilişdan bu yana melekut, ceberut, lahut ve islam olanlar o nura tavaf ederler, o secdenin simgesi amma, iblis müstesna. iste iblis secde etmedi Adem Atamiza, bütün melekut ve digerlerini secdesi rabbimizin ilminde gün hesabiyla beşyüz sene sürdü, iblis lanetli herkes secdeye varirken ayakta beşyüz sene durdu kaldi. kibrinden her şeyi degişti, itaati isyana şekli şemali, melekligi herşeyi degişti, bu süre icinde hemde Adem Atamiza sirtini döndü. bir şeylere kizip sirtinizi dönmeyin insanlara, bu şeytan ahlakidir. Allahim inananlari şeytan aleyhillane ahlakindan uzak etsin.daha sonra mühlet aldi, ve cennette Havva annemizi kandirip, Bugdaydan yedirdi. bugday posali idi, Allahü Teala yasaklamişdi, bu yüzden yemeyin demişti, havva Annemizde Adem atamizi yaniltti, ikiside yediler, az sonra barsaklar calişdi ve defi hacet ihtiyaci hissettiler, Adem Atamiz aranmaya başladi, Allahü Teala Biliyordu fakat sordu Adem Atamiza, Adem Ne aranirsin , pislenecek yer, Allahü -Teala Adem Atamiza dedi, Cennette pislik olmaz, in dünyaya, oraya pislen. yani ey insan oglu dünya pislenme yeridir, defi hacet yeridir. burada mal mülk tutmak keyif yapmak yeri degil, cennetten indirilmeden önce Adem Atamizdan, Peygamberimizin nuru alindi, ilk ameliyat. ondan sonra dünyaya indirildi dünyada Adem Atamiz Havva Annemizle ayri yerlere indirildi, Adem atamiz cok üzüldü, pişman oldu, havva annemizden de ayri düşmüşdü, hem tövbe ediyorlar, hemde bir birbirlerini ariyorlardi, Adem atamizin boyu 70 ziraydi, yani parmaklarin ucundan dirsege kadar olan yer bir ziradir. yani yaklasik 28 -30 metre civarinda, tam kac metredir Allahü Teala bilir. dünyada bir biribilerini ararken, arafatta buluştular. yani konumuza geri döndük hacda tavaf ve say in yaninda birde Arafatta Vakfe yapilir. şimdi bunun hikmetini anlatacagim. Adem atamiz tövbesinde dediki: cennettin kapisinin üzerinde yaziyorduki “Lailahe illallah Muhammedün Rasulullah.” “Yarabbi cennetin kapisinda yazan isminle beraber yazdigin Muhammedin hatirina bizi bagişla” dedi cenabi hak nidalarini duydu ve tövbelerini kabul etti. ve Arafattayken bütün dünya alem yildizlar herşey durduruldu, yani vakfedildi, ve Peygamberimiz Muhammed Mustafanin nuru, Adem atamiza tekrar yerleştirildi. iste arafattaki vakfe, bu sebebledir.yani ikinci ameliyat bu sünneti peygamberimizde yaşamişdir, iki defa manevi ameliyat olmuştur, yani ameliyat olanlar üzülmesin, ameliyata gidecekler desinlerki, Adem atamizin sünnetini, peygamberimiz Muhammed Mustafanin sünnetini yaşamaya gidiyoruz niyetiyle ameliyata girsinler, Allahin izniyle ameliyat şifa olacaktir.
Yine cam denen madde, silisyum veya silikat yani kum tanesi isitilarak elde edilir, ve onun terbiyeti yine ateş iledir. ateşde cehhennemde terbiyet olur. ve cehennemin sicak tabakasi ile terbiyet olur. ve isitilinca, bardak tas tapak veya pencere olur veya ayna haline girer. ve cam yine kirilgan yapidadir, onu işledikden sonra soguyunca, yine o sanki eski hali gibi sert olur, ve o halde iken, onu bükemezsin, bükmeye kalkinca kirilir.
işde Havva Annemiz icin yapilmiş olan rivayetlerde gecerki, Havva Annemiz Hz. Ademin Kaburga kemiginden halkoldu. Ve kadin kismini eger serbest birakirsan kaburga kemikleri gibi egik kalir, veya onu tamamen düzeltmeye kalkarsan kirarsin incitirisin. ve hal böyle olunca kadini ne serbest birakacaksin, öyle davulcuya zurnaciya kacacak kadar, nede zorlayip dosdogru olacaksin diye egriligini düzeltmiye kalkacaksin. ve ona yumuşaklikla muamele edip, hafif bükeceksin, ve onu kirmadan egri oldgu yerlerde ona direnc uygulayacaksin. ve fazla direnc, yine onu kirar incitir. yani elementar yapi, bu rivayet bize kadinin nasil bir elementar yapisi oldugunu anlatir. ve kemik sertttir, mesal bacak kemikleri egilmez, egersen kirilir, amma Allah, kaburga kemigini öyle halkederki, o hafif egilebilcek yapidadir.
yani kadinin terbiyetide, aynen demirinki gibi olmasada, ona yakin olarak, ne serbest birakacak, nede ip gibi dosdogru yapican onu. aynen gögüs kefesindeki gibi, ve 12. kaburgalarin agzi acikdir, ve onlar esnek bir yapidadir, ve vücudun durumuna göre esnerler, ve onun görevi kalbi ve cigerlri korumakdir. yani kadin erkegin zirhi gibidir.
Hal böyle olunca, su 100 °C de kaynar dah önce kaynamaz. ve yemek, sulu yemek kaynamadan pişmiş olmaz, ve en az 100 ° C li bir cehhennem ateşine maruz kalir o yiyecekler, veyahut yanmiş hararet yapmiş bir beden, soguk su ister, onun icebilcegi soguk su, en fazla 4 dereceya kadar olan su sogukdur, ondan ötesi donma derecesine girmeye başlar, ve eksi bir derece donma noktasidir, ondan sonra su kati hale gecer, ve artik icilmez olur . yani su ise senin cibilliyatin, su isen, seni soguk ile terbiyet edersek, sen 4 derecey kadar sivi kalabilirsin, eksi bir derecde donarsin, artik kati olursun, yani aynen sistemimizdeki uranüs gezegeni gibi, havanin ve suyun dondugu nokta. ve yani uranüsün oldugu nokta demek oluyorki, güneş sistemimizin dört dereceden daha az oldugu bir uzaklik noktasi, ve hal böyle olunca ondan daha uzaga gidildikce, sicaklik dahada düşer, ve dört dereceden az sicaklik olan bir yerde hayat olmaz degilmi, amma su molekülleri kati haldedir ve canli orgnizmalar vardir yani .
Yani sen ey insanoglu, su gibi aziz bir kimse olsan, cok faydali bir kimse olsan, senin ögrencegin yapi, yani Hz Osman gibi faydali, Hz Ebubekr gibi dini mübine faydali bir yapida olsan, sana ögretilcek olan, dört dereceden aşagi gecersen, sivi olmakdan cikarsin kati buz olmaya dogru gidersin, ve faydan azalmaya başlar istidatin bozulur, ve ondan sonra artik organizmalari saklamakda kullanilrisin. ve yine sicaga tabi tutulursan, 100 °C kaynama noktan, bu sefer ondan yüksek derecede, hiddetlenirsen, sen buhar olur ucarsin, kabina sigmamaya başlarsin, ve gaz aynen kaynayan caydanlgin tepesinin atmasi gibi, tepen ativerir, ve eger bir yerde gaz cogalir, ve kapaginida atamazsa, orayi patlatir ve dişari cikar.
su gibi saf ve temiz olsan yine olmaz ve bazen kötü olmayi ögrenmen lazim ve, Hz ömer veya
Hz.Aliye bir adam hakkinda “cok saf temiz, ve cok iyi” dediler. O da, “O adam kandırılmaya çok müsaitmiş” dedi. yani afedesiniz cok iyi olursan, bir şeytan askeri gelir ve ac donunuda bilemem ne eden demeye kalkar. ve kadin olmak o donu acmak ile başlar, yani kadin ilk kanan, yani Hz Havvadan önce Lusi diye bir Havva daha varmiş diyorlar, ve şeytan gelip ac bilmem neyini deyince ona kanan ve acan kandirilan, ve şeytan soyunu üreten kabillerin soyu, ve ondan sonra şeytanin erkekligi ve dişiligini allah yok etmiş, ve havvayi yaratmiş ve havvayi ise yine saf bulup kandiran, hain şeytan ve askerleri, yani kadin kandirilmaya müsait. erkeklik ise işde kanmamasini ögrenen, donunu acmamayi ögrenen kimse, ve eger erkekleri kandirida onlar donunu acarsa homo olur, ve artik ondan erkeklik kadinlik gider neutron drumuna düşer. afedesiniz erkelik dişiligi olmayan cibilliyatsiz şeytan olur, şeytanin tiki yokdur ve kuyrugunu kicina sokup üreyen yaratik. yani kendi kendini dölliyen yaratik. yani zekeride faza uzatmaya kalkanlara, öyle seninki o kadar uzunsa, döndürde kicina sok denir, yani o kadar uzattinsa artik kicina sokda şeytan ol demekdir bu. yani cibilliyatsiz şerrefsiz hain kalleş (BibBiiiiiib Kafa) yaratik.
işde kuranda gecen vusta yol bu yüzden önemlidir, atomlari anla anlamasina amma, demiri ögren amma, demir olup, demirin düştügü hataya düşme, suyu ögren amma, suyun düşdügü tuzaga düşme diye sana nefis marziye makami ögretilir. yani pipisi tutisi olmayan meleklik vasfini ögren, amma sen insan kal, ve yerince baba ol, yerince anne ol, ve yerince merhmetli, yerince cebbar ol, yerince mümin, yeri gelince halid bin velid gibi ol, karşindaki bir muhammedse bile, ve kanma öyle her lafa her söze, hemen bir düşün tefekkür et, bunun önü ne olur sonu ne olur diye, hemen atilma.
ve demir oldunsa, senin yararli hale gelmen demek, önce azabi tadacan, ateşe tabi tutulcan, ve sonra yandim pişdim demek olmaz, seni terbiyet edicin, hangi kaliba sokduysa, ondan razi olabilmekdir. senin razi oldugun degil, Allahin senden razi oldugu yeri bilmekdir. ve Allah seni su yaptiysa, bilki senin kaynaman, pişme noktan 100°C, ve sen 80 ° C de yoldan cayma bekle yansanda, buhar olsanda, sen ucup melek olmak istiyorsan, önce 100°C de kaynayacan, ondan sonra ucmayi ögenirisin buhar olursun. 80°C de evliya kesilip ucuyon kaciyon numralari cekme insanlara .
Ve Allah kainata fizik yasalari diye yasalar koymuş, ve melekleri anlamak, onlari bilmek ile olur. ne ne zaman radyoaktif olur, ne nezaman işik verir, ne nezaman kaynar, ne nezaman donar, ve ne zaman agir olur, ne zaman hafif olur bunlari bilmek melek ilmidir.
Allahin kainata koydugu yasalar, melek yasalaridir. Mesala 1 dioptri gözlük olmuş bir cam, bir dioptri göstermek ile sorumlu, o onun sahibinin koydugu kaliba, %100 uyar ve 1 dioptri gösterir, buna tam itaat eden meleklik denir. onda sapma olmaz, ve sen o melegi anliyacak isen, ve gözlük olabilecek bi safliga ulaşmak istersen, önce dioptri yasalarini ögrenceksin, ve şeyh icin derlerki, onun müridi, gassalin, yani ölü yikayicinin elindeki ölü gibi olacak, o seni o yana cevirirse o yanna, buyana cevirirse bu yanna döneceksin. sen ölüsün, sende itiraz olmaz, olamaz yani. işde meleklik, canli olmana ragmen, ölü gibi olmakdir ve kapi duvar canta gömlek gibi ölü gibi davranabilmekdir, yaratan sana, hangi kural ve yasa koyduysa, ona tam itaat etmekle sorumlusun. ve su odunsa, senin kaynama noktan 100°C, bundan aşagisinda olmaz. 80°C de viyklarsan, indirirler ocakdan, ham kalir, kaynamiş olmazsin,ve makami marziyeye cikamazsin, senin razi oldugun 80°C ye degil, sen Allahin sana koydugu yasa olan, 100°C den razi olmalisin. senin razi oldugun,yeter dedigin yer degil, Allahin senden razi oldugu yer önemli. yine donma noktan belli, eksi bir derece, ondan önce hafif donarsin amma, tam donma nokta sifir ve alti, ondan önce dondum olmaz, KATI oldum olmaz. işde bunlari anladgin gün makami marziyeye cikdin demekdir. o güne ve o yere varirsan, orda bu garip Raşid kuluda, onlarin meclisinde an, olurmu unutma haaa.
Cikabilirsen o makama, makamin mübarek olsun.
---oOo---
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 20.08.2021 Cuma
Original Kar©glan