Thread Rating:
  • 3 Vote(s) - 4.33 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
imam Maturidi nin Tevhid Anlayışı 1. Bölüm
#9
[1] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları:3.

[2] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 9-10.

[3] Essemâni: Kitab´ül-Ensab, Sh. 498, Leydin ve Londra 1912.

[4] El-Mükaddesî, Ceyhan Nehrini vakfederken şeyle diyor: «Baera´da bir kitapta şu­nu gördüm: Cennetten Dünya´ya akan. Nil, Ceyhan, Fırat ve Ress, olmak üzere dört nehir vardır. «Ehpan´üt-Tekasim V. Ma´rifefil-Ekâlim sh- 23, Leydin 1906, Ker-mani´nin: Ahbar´üd-Düvel ve Asar´üi-Üvel C- 6 Sh. 98 Kahire, «Âla Hamisi Ki-tab´ül-Kâmil Li-îbnil-TEsir 1303 H

[5] El-Kefevi: Kitab´u Âlâm-il-Ehyar min Fukahai Mezheb-in-Nu´man Elyaa, Dar-ul -Kütüb El-Mısnyye. No. 84, Tarih M. Varaka No. 129; Ettemîmi: Et-TabakatüVSe-niyye fi Teracimi"l Hanefiyye, Elyazı, Dar-ul-kütüb ElMısnyye No. 55- Tarih-i Halim C. 2 varaka 491. El-Lüknüvi: El-Fevaid-ül-Behiyye fi Teracim´il-Hanefiyye Sh. 95 Kahire 1324 H. Ez-Zübeydi: Îthaf´üs-Sâde El-Müttakin bi Serh-i Esrâr-ı İhyâ-i Ulû-middîn C. 2 Sn- 5 Kahire.

[6] Biritanya mÛ2esinde Î2787 no´Iu elyazı halinde, 342 H./953 M. yılında vefat eden Ebu´l-Kasım İshak bin Muhammed El-MâUiridî´nin yazdığı «Kitab-u Nakzı´1-Müb-tedia mine´s-Sevadi´l´A´zanı ala Tarikatı´1-İmamİ´I-A´zam» ismindeki eser- Profesör AS- Tritton diyor ki: Büyük bir ihtimaldir ki. O, Mâturldlye mezhebinin kurucusu meşhur İmam´ı Mâturîdî´nin öz kardeşidir- Nitekim o´nun İmam´ı Mâturidî´den fı­kıh ve kelâm ilimlerini okuduğunu öne sürüyor. Biz o´nun îmam-ı Mâturldî´den ders okumuş olduğunu ve o´nun aynı zamanda 340 H./951 M. yılında vefat eden ve Se-merkand"in filozofu diye ün yapan, Ebü´l-Kasım tshak bin Muhammed bin fsmail olmasını uzak bir ihtimal olarak görmüyoruz. (Bak, El-Kefevi: «Kitab-u A´lami´1-Ah-yar» varaka, 130: El-Lüknüvi: «El-Fevaidü´1-Behiye» S. 195; Dr. Eyyub Ali: «El-Akldetü´1-Mâturİdiyye» varaka -323- (Bu, Kahire Üniversitesi Darul-Ulum Fakül­tesinin kütüphanesinde mevcuttur.) Fakat biz onun îmam Maturîd"nîn Öz kardeşi olmasını uzak bir İhtimal olarak görüyoruz. Çünkü her iki îsîm arasında bulunan uyumsuzluk pek açık olarak kendini göstermektedir. Tarihçiler de bu hususta hiç bir şey dememişlerdir. Bak: A.S- Tritton, An Early Work from the School of Al-Mâturîdî Journal of the Royal Asiatic Sodety of Great Britain and Irleand, PP. 96-99, 1966 parts 3,4.

[7] El yan, Kitabüt-Tevhîd´in ilk sahifesinin hamişi: Kitab´ül-Ensab S. 498; El-Zübeydi: İthafüs-Sade Eî-Muttafcin C. S. 5

[8] Eyyüb Ali: R- History of Müslim Philosophy, vol, 1, P. 260 Wiesbaden 1963-El-Kefevi: Kitab´u A´lam-il-Ahyar varaka 129; Et-Temİmi: Et-Tabakat´ül-Seniyye c. n. sh. 16, İstanbul 1955; Katlubağa: Tâcü´t-Terâcim fi Tabakat´U-Hanefiyye Sh. 50 Bagdad 1962.

[9] Taşköprüzade : Tabakatü´l - Hanefiyye varaka 72, elyan, Darulkütübü*! - imsriyye No. 7367 H.

[10] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları:11-12.

[11] El-Kefevi: Ketâib-ü A´lami´l-Ahyar varaka 129.

[12] Ez-Zübeydi: İthafü´s-Sâdetü-î-Muttakin, C. 2, Sh- 5; ve yine El-Beyazı´nin îşaratül Merana s. 23, eserine bak.

[13] El Kefevi: Ketaibü´l A´lami´l-Ahyar varaka 13a

[14] Geçen kaynak varaka 130; Taşköprü Zade: Tabakatü´l Hanefiyye Taraka 72-

[15] Ei-Kefevi: Ketüib-u A´lâmi´l-Ahyâr varaka, 130.

[16] Et-Temimi: Et-Tabakatü´a Seniyye C 2 varaka, 558.

[17] El-Kefevi: Ketâib u A´lâmi´l-Ahyâr, varaka, 129-

[18] Geçen kaynak: varaka, 115.

[19] Ez Zübeydi: İthafüVSadetH-Muttekin C 2- Sh. 5.

[20] Ibn´i Nedim: El-Fehrist, Sh. 290.

[21] El-Beyazı, İşaratü´l-Meram, Sh. 21-23.

[22] Bu beyan´a uygun olarak Mısır´da Ehli Sünnetin İmamı olan ve 321 H. 933 M- Yı­lında vefat eden Et-Tahavi, « Beyan" üs-Sünneti Vel-Cemaatİ (Halep 1344) adında küçük bir risale neşretti. Nitekim Eş´arî de. «El-İbane an Usul´id Diyane (Kahire tarihsiz) adında bir eser yayımlamıştır.

[23] El-Beyazi <İşarat:ül-Meram Sahife; 23

[24] Taşköprüzade Miftâh-üs-Saâde ve Misbüh-üs-Siyâde C. 2, S. 21 Haydarabad H.

[25] El-Kefevi; Ketaibu A´Iâm´il-Ahyâr Varak 130; El-Lüknüvî: El-Fevâid-ül Bebiyye, S. 195; Eyyüb, Ali: El-Akîde; El-Mâturîdiyye, Varak 283.

[26] 508 H. 1114 M. senesinde vefat eden îmam bül-Muin en-Nesefî Mâturîdî mezhebini geliştirmek ve yaymak için çalışanların eti ileri glenlerinden biridir. Onun Maturi-diler arasındaki yeri El-Bakillanî ve El-Gazalİ´nin Eş´arîler arasındaki yerleri gi­bidir.

Hiç şüphe yoktur ki onun bu anadek el yazılı olarak muhafaza edilen «Tebaırat´ûl -Edille» ismindeki kitabı kendisinden donra gelen her Mâturîdî mezhebinden olana Kitâbü´t-Tevhîd´den sonra ikinci önemli kaynaktır. Ömer´ün-Nesefİ´nln El-Akâi-dü´n Nesefiye» kitabı «Tebsıret´ül-Edüle» kitabı için bir fihristten ibarettir-558 H, 1184 M. yılında vefat eden Nureddİn Es-Sabûnî bize şöyle diyor: kendisi -Teb-sıret´ül-edille», kitabını okuyup iyi yetiştikden sonra Rfizî İle olan münazarasında diyor ki; «efendi efendi, ben Ebül-Muin En-Nesefi´nin Tebsırefül-Edille kitabını çok iyi okumuş olan biri olarak inanıyorum ki tetkik ve tahkik babında o kitabdan üstün bir kitab yoktur.» Şu eserime bak; A Etudy On Fahr al Din-al Râzî, PP-23-24, Beyrouth 1966.

Yakın bir zamanda Et-Tebsıre-En-Nesefiye kitabını neşre muvaffak olmamı tamen-ni ediyorum- Nureddin Es-Sabûnî´nin okuyup yetiştiği «Tebsıret´ün-Nesefî» için geçen sene şu kitabı neşretmiştim; .Kitabül-Bidâye Min´el-Kifâye Fil-Hidâye Fİ Usûlüddin, Darül Maarif Mısır 1969.

[27] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 13-15.

[28] Bak; Müellefat´ül-Müturtdî: El-Kefevi: Ketaib-u A´lâmîl-Ahyar, varak 129; Et-Te-mîmU Et-Tabakat´üs-Seniyye Fi Terâcim´il-Hanefiyye varak 491; El-LÛkhüvî: El-Fetvaid El-Behiyye Fi Terâcim´il-Hanefiyye sahife 95; Ez-Zübeydi; İthaf üs Sâdet´U -müttekiyn C. 2, S. 5; El-Bağdadi: Hediyyefül-Arifin C. 2, S. 16; İbni Katlubaga; Tâc´üt-Terâcim Fi Tabâkât´il-Hanefiyye; Taşköprüzade: Tabakat´ül-Hanefiye va-- rak 72. Eş-Şerevati: Tabakat-Eshab´üI-îmam´ü Âzam, elyazı. Kahire No- 843, va­rak tarihiı 2.

[29] Karamite: Rafizlerden bir gurubun ismidir. Bunlar, Kur´anm Zahirî ve bâtınî mâ­nâsı vardır, sas Murad olan Kur´anm Zahirî mânâsı değil, bâtınî mânâsıdır, derler ve ilâm şeriatını inkâr ederek haramların helâl olduğunu öne sürerler. Bunlara «Bâ­tıniye» de denilir. (Mütercim).

[30] Hacı Halife: Keşfüzzünun an-Esam´il-Kütup vel-Cünun c. I, s. 335-336 T. İstan­bul 1360 - 1941-

[31] Fahruddin-Er-Râzî. Mefâtîh´ul gayb veya Et-Tefsîr´ul - Kebîr.

[32] Bak: Eyyub AH, History of Müslim Philosophy, P. 361-

[33] Geçen kaynak sayfa 261

İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 16-17.

[34] Miftahü´s-Saade ve Misbahüs-Siyadc Cilt 2 Sahife 21-22 T. Haydarabat 1329 H.

[35] Şerhul-Akaid´in-Nesefiyye Sh. 17, T. Kahire, 1326 H.

[36] Îthafus-Sâdet´il-Muttakin C. 2, S. 6 T. Kahire

[37] D. B- Macdonald, Devlopment of Müslim Theology, P. 187, Newyork, LondoQİ3G« yine The Encyclopedia of islam, Art- Mâturîdî hakkındaki makaleleri.

[38] El-Beyâzî, İşârâfüi Meram, Sh. 23-

[39] İbn-u Asâkir, Tebyîn-u Kizb´il Müfteri Fîmâ Nusibe He´1-îmâm Ebil-Hasan ffijfct Sh, 19, T. Dimeşk, 1347, Hicrî.

[40] El-Fihrist S- 292 T. Kahire 1348 H.

[41] Geçen kaynak S. 257

[42] O, Tahâvî´nin biyografisini de yazmıştır.

[43] Mısır´da, Dârul-Kütub´da 873 numaralı Tefsir´in el yazılı fotokopisi de Tefsir´i Ke­birdendir.

[44] Bak; El-Kefevi, Kİtâb´u A´lânül-Ahyâr Varak, 129; Ettemîm1: Ettabakât´üs-Seniyye Fi-terâeim´il-Hanefiyye C. 2, Varak, 491; Eş-Şeravatİ: Tabakat´ü Eshab´il-îmam´jl-Âzam Ebi Hanife En-Nu´man, el yazı Dar´ül-Mısnyye Varak 72; îbni Katlubağa: Tac´üt-Terâcim Fi Tabakat´il-Hanefiyye S. 59 T- Bağdad, 1962; El-Lüknüvi: El-Fe-vâid´İl-Behiyye Fi Terâcim´il-Hanefiyye S. 95 T- Kahire 1324 H-

[45] Bak; Es-Sübkî; Tabakat´üş-Şâfiiyye, C. 2, S. 445-300 T. Kahire 1324; İbni Asâkir: Tebyin´u-Kiz´bil-Mufterî.

[46] Uzun zamandan beri Mısır´da Ezher Üniversitesi, Tevhîd dersinde bu kitabı ana kay­nak olarak benimsemişti. Hatta günümüzedek tevhîd maddesinde Ezher âlimleri ve öğrencilerince ana kaynak olarak tutulmaktadır. Bunun tabiî neticesidir ki, Mâturî­di ve Mâturîdîye mezhebinde bulunanlar bu davranıştan büyük istifadeler kazan­mışlardır. Fakat §u bir gerçektir ki, bizzat Tevhîd ilmi´nin kendisi Ezher âlim­leri katında büyük bir öneme mazhar olmuş değildir- Çünkü Ezher âlimlerinin ilmi kelâma önem vermekten daha ziyade fıkıh, tefsir, lügat gibi ilimlerde geniş kültür sahibi olmayı tercih ettikleri şüphe götürmez bir gerçektir.

Ve yine Bak: The Encyclopaedia of İslam, Art Mâturıdî, byd- B. MACDONALD, ki Es´arî´nin düşmanı olan İbni Hazm (Eİ-Faslu Fil-Milel ve-1 Ahvai ven-Nihal) ki­tabında Mâturîdî´yi anmamıştır. Ve yine Şehristanî (El-Milel ve Nihal) kitabında Ebu Hanife´den bahsederek ona Murcie deyip Ebu Hanife´ye tâbi olanlara Murcie ismini vermesine rağmen Mâturîdî´den hiç söz etmediği halde Muhammed Abduh´un Mâturîdî´nin tesiri altında kaldığını söyler. Biz diyoruz ki, Muhammed Abduh´un Mâturîdî´nin etkisi altında kalması taaccüp edilecek bir şey değildir.

Çünkü Muhammed Afcıduh, Ezher Üniversitesinde tevhîd dersini Akaid-i Nesefiye´den okumuştur. Sonra Muhammed Abduh´un tevhîd risalesi bu tesire şahit olmaktadır: Meselâ bak: Tevhîd risalesi «Hüsn´ül - Ef âl-i ve kub-huhâ. bölümü Sh. 67-81.

[47] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 17-20.

[48] İbn-u Esâkir: Tebyin-u Kizb-il Müfteri- S- 149 ve yine bak: El-Eş´arî, Kit´âb-ul Lem´a S. 10-14. Mekalâtü´I İslâmiyyin S. 320-325 ve ALLARD, M- Le probleme des attributs divins, pp. 173-285

[49] Mâturîdî: Kitab-üt Tevhîd S. 44

[50] Mâturîdî: Kîtab-iit Tevfîd S. 23-25

[51] İbrı-u asakir: Tebyîn-u Kizbi-1 Müfteri S. 150 ve yine bak, El-Eş´ârî: Kitabül-Lema S- 15-23, ALLRED, M. Le probleme des attributs divins, pp. 173-285.

[52] En-Nesefî, Ebul-Muin, Tebşiretül-Edille, elyazı Kahire No. 42

[53] Kitabın metninde kelime Es-Suriye diye yazılmıştır. Her halde bundan Es-Suryani-ye kasdedilmektedir.

[54] En-Nesefi, Ebul-Muin, Tebsıretül-Edille .elyazı> Kahire No. 42

[55] El-Beyazi: İ´sarat´Ül-Meram min ibarafil imam S- 138-144.

[56] İbni Asakir: Tebyîn-ü Kizbil Müfteri, S. 149 150, ve Bak: EI-Eş´arî: Kitab´ül-Lema, S. 32-36.

[57] En´am, âyet, 103.

[58] Mâturîdî: Kitabüt-Tevhîd S. 77, 81, 85.

[59] İbni Asakir: Teybin-u Kizbil-Mufteri S. 150 ve yine bak: El-Eş´arî: Mekalât´ül-İsla-miyyin S. 320

[60] El-Hâkka, âyet 17.

[61] Zumer, ayet, 75.

[62] Ğafir (Mümin) âyet, 7.

[63] Taha S. âyet: 5

[64] A´raf S. âyet 54

[65] Mücadele S. âyet 7

[66] §Qra S. âyet 11

[67] Mâturîdî: Kitab´ut Tevhîd, Sh. 67, 68, 74.

[68] İbni Asakir: Tebyin-ü Kizb´il-müfteri Sh. 149, Bk. El-Eg´arî: Kitab´ul-lema´, Sh. 37, 39

[69] Mâturîdî: Kitab´ut - Tevhîd, Sh- 225, 226.

[70] Ibn-u Asakir: Tebyin-ü Kizb´il-Müftert Sh. 151. Yine bak: El-Eş´arî: Mekâlat´ul islâ-miyyin Sh. 320, 325; El-

lema´, Sh. 75, 76.

[71] Mâturîdî: Kitab´ut Tevhîd, Sh. 329.

[72] Mâturîdî: Kitab´ut Tevhîd, S- 332.

[73] Geçen kaynak, Sh- 334, 335.

[74] İbni Asâkir: Tebyîn-u Kizb´il-Müfterî Sh. 151, Bak; El-Eş´arî: Kitab´u Mekâlâf´ -İslâmiyyİn Sh. 322

[75] Mâturîdî: Kitab´ut-Tevhîd Sh. 365, 366-

[76] İbni Asâkir: Tebyîn-u Kizb´il-Müfterî. Kevserî´nin bu kitap hakkındaki mukad dimesi Sh.19

[77] Aliâme Kevserî´nin bu görüşünü Dr. Eyüp Ali «El-Akîde El-Mâturîdiyye» adındaJ* doktora tezinin Sh. 283.te benimsediğini açıklamıştır- Ve yine kevserinin aynı g´´ rüşünü Muhammed Ebu Zehra da benimsemiştir. Onun İslâm´da Mezhepler Tarif adındaki eseri Sh. 212, 213 T: Kahire (Tarihsiz)

[78] Dr. Mahmut Kasım: .Menahic´ul-Edille Fi Akâid´ü-Mille Llbni Ruşd Sh. 18´, 122, 123. Dr- Kasım´ın .mukaddimesi. II. baskı 1964. Kahire.

[79] Ömer´un Nesefi: El-Akaid"un-Nesefiyye Sh. 6, Kahire 1879 M, ve Bk. ALLARD M., Le probleme des attributs divins dans la doctrine d´al-Ash´ari de ses premierss grands disciples, Beyrouth 1965

[80] İbnul-cevzî: Menakib´uMmam-ı Ahmcd Bin Hanbel, Sh, 308, 313, T- Kahire 1931 M. Bk. PATTON, W. M-, Alımad İbn Hanbal and ihe Mihna, Leyden 1897.

[81] Eş-Şehristanî: Kitab´Hİ-Milel ven-Nihal, C I, Sh. 32, T. el-Mutenebbi, Bağdat.

[82] El-Beyâzî: İşârât´ul-Merâm min İbârâfil-İmâm, Sh. 52.

[83] Nesefî şöyle diyor: .Sonra bilki; bu meselede hadis ehlinden olan kelâmcıların ifa­de ettikleri ve öne sürdükleri görüşleri şöyledir: Gerçekten Allah-u Teâlâ ilimle âlimdir. İlim sıfatının dışındaki sıfatlarda da durum böyledir. Bilginlerimizin çoğu ilmin bir edat ve âlet olmasının yanlış anlaşılmasından kaçındıklarından bu deyimi, yani Allah iîimle âlimdir, deyimini kabul etmeyip şöyle dediler: Allah ilim sıfatıyla âljmdir. Bu sıfatın

dışındaki sıfatlar hakkında da aynı görüş üzeredirler. İmanvı Ebu Mensur Mâturîdî (R-H.) bu hususta şöyle diyor: Gerçekten Allah´u Teâlâ Zatı ile âlim zatı ile diri ve zatı ile de kadirdir. Mâturîdî bununla sıfatları nefyettiğini kasdetmiyor- Çünkü o yazdığı bütün eserlerinde Allah´u Teâlâ´nm sıfatlarını ispat etmiş ve bu sıfatları ispat ve muhaliflerini susturup ses çıkaramayacakları şekilde şüphelerini gidermek için deliller getirmiştir. Ne var ki Mâturîdî bü sözleriyle Al­lah´ın sıfatlarının zatından gayrı olduğu vehminin giderilmesi ve Allah´ın zatının âlim olmamasının müstehil olduğunu açıklamayı kastetmiştir.» Tebsiret´ul-Edîlle; Elyazı, Kahire, No. 42 Tevhîd, Bölüm «El-kelâmu Fî İsbâtı Sıfâtillahi Teâlâ.»

[84] KHOLEIF F.A.N., A Study on Fakhr al-Din al-Râzî, PP. 89, 90.

[85] KHOLEIF, A Study on Fakhr al-Dîn al-Râzî, PP. 105, 113.

[86] En-Nesefî: Tabsirat´ül - Edille, elyazı, Kahire, No- 42, Tevhîd.

[87] Geçen kaynak.

[88] Kholeif, F.A.N., Study of Fakhr al-Dîn Al-Râzî, pp. 89-104.

[89] Şeyhzade : Nazm´ul - Feraid Sh. 16.

[90] Geçen kaynak, Sh. 16. (38) Tövbe sûresi, âyet, 6.

[91] Nisa sûresi, âyet, 164.

[92] A´raf sûresi, âyet, 143.

[93] Şeyhzade: Nazm´ul - Ferâid Sh. 26, En-Neseîî, Ömer: El-Akâid-un - Nesefiyye, Sh. 85.

[94] En-Nesefî, Ömer: El-Akâid En-Nesefiye, Sh. 85.

[95] Şeyhzade: Nazm´ul - Feraid Sh. 16.

[96] Geçen kaynak, Sh. 16.

[97] Eş´arî: El-îbâne, Sh. 9-10. El-Lemâ´, Sh. 34, Mâturîdî: Et-Tevhîd, Sh. 77-85. En-Nesefî, Ömer: El-Akâjd En-Nesefiyye, Sh. 96, 37.

[98]

En´am sûresi, âyet, 103.

[99] A´raf sûresi, âyet, 143.

[100] Şûra sûresi, âyet, 51.

[101] Mâturîdî : Kit´ab´ut - Tevhîd, Sh. 77. Er-Râzî: El-Erbaîn, Sh. 213.

[102] A´raf sûresi, âyet, 143.

[103] A´raf sûresi, âyet, 143.

[104] A´raf sûresi, âyet, 143.

[105] Essabûnî: El-Bidâye, Sh. 74. Dar´ul - Maarif, Mısır, 1969. ve Bk. Er-Râzî, EI-Erbatn Sh. 200, 201, El-Mâturîdî: Et-Tevhîd, Sh. 77, 85.

[106] Ej-Mâturîdî, Et-Tevhîd, Sh. 77.

[107] .EI-Eş´arî: El-Lema´, Sh. 32. Eş-Şehristanî, Nihayet´ul - İkdam, Sh. 357, Er-Râzî: El-Erbaîn, Sh. 191.

[108] Er-Râzî, El-Erbaîn, Sh. 198.

[109] Bk. Tebsirat´ul Edüle Li´n - Nesefî, el yazı, Kahire. No. 42. Tevhîd, Ömer En-Nesefî, El-Akâid En-Nesefiye, Sh. 94. Pezdevi; Keşf´ul - Esrar, c. I, Sh. 59. Nu-reddin Es-Sabûnî: El-Bidâye, Sh. 72, 80-

[110] Şu Fer´i İhtilâflara bak. Şeyhzade : Nazm´ul - Ferâid ve Cem´ul - Fevâid; Ebu Uzbe: Er-Revda El-Behiyye Fima Beynel - Eş´ariyye Ve´1-Mâturîdiyye; Abdullah Bin Osman Bin Musa: Hilafat´uî - Hukemâ Maal - Mutekellimîn ve Hilaf at´ul - Eş´aî-re Maal - Mâturîdiyye el yazı, Dar´ul Kutup No. 3441. c. Mecmua halinde, varak 95 ilâ 114. Tacuddin-Subki: Kaside Fî´l- Hilaf Beynel - Eş´arîye ve´l - Mâturîdîye, ,el yazı, Camia Arabiyye, No. 202. İskenderiye´de Şeyh Camiindeki el yazıdan fo­tokopi; ve yine bak, El-Beyazî: tşarât´ul - Meram Sh. 53, 56. îbn-i Asakir: Teb-yin-u Kîzb´il Müfteri - Allamc Zahid´ul Kevseri´nin Mukaddimesinden Sh. 19.

[111] El-Beyâzî : İşârâful - Mafâm, hamiş, Sh. 298.

[112] İbni Hazm : El-Faslu Fil - Mileli Vel - Ehvâi, Ve´n - Nihal, c. IV, Sh. 41. T. Bağdat tarihsiz.

[113] İbn-i Hazm: El-Fasl´u Fil-Mileli Ve´l - Ehvaî Ve´n - Nihel, c. IV, s- 35 ve Mu­kayese et; Usuliddin LI-Abdil - Kahir El-Bağdâdî, s. 254 - 255. T. El-Mütenebbi, Bağdad - İstanbul 1928, Tab´ından alınma; El-Gazali İhya-u Ulûmiddin, c. I, s. 78-94, T- Kahire, tarihsiz. Telbis´u iblis, Libni´l - Cevzi T. Kahire tarihsiz; Aliy-yûl-Karî, Şerh´ül - İffet´il - Efeber, s. 129. T. Kahire, 1323.

[114] El-Mâturîdî : Kitab´ut - Tevhîd, a. 3.

[115] EI-Gazi Abdül Cebbar : ´El-Muğni Fi-Ebvab´it - Tevhîd Vel-Adl, 12. Cüz: En-Nazarü Ve´i-Maarif, Doktor İbrahim´in incelemesi, s. 123. T. Kahire-

[116] İbnül - Murtaza : El-Munye Ve´l - Emel, s- 66.

[117] Bak, El-Eş´arî : Kitabül Lema´, s. 87, El-İbane An-Üsuliddiyane-

[118] Zuhruf sûresi, âyet, 23.

[119] Zuhiuf sûresi, âyet, 24.

[120] Bakare sûresi, âyet, 170.

[121] Ahzab sûresi, âyet, 67.

[122] Bak; A´raf sûresi, âyet, 28. Yumıs sûresiı âyet> 78) Enbiya sûresi< âyetj sûesi, âyet, 74, Lukman sûresi, Ayet, 21.

[123] Bak: Fussilet, âyet 53, Ğaşiye, Ayet´17, Bakara, âyet 164.

[124] Ibnu´l - Cevzî : Telbîs´u İblis, s. 79,

[125] Kitab´üt - Tevhid, s- 7, 8.

[126] Geçen kaynak, s. 8

[127] Kitab´üt - Tevhîd, s. 9.

[128] Geçen kaynak, s. 10.

[129] Meselâ mukayese et; Eî-Eş´arî : Kitab´ul-Leraa1.

[130] Bak, meselâ: El-Bâkillânî; Kitabî, Et-Tevhîd ve´l insaf, El-Cüveyni: Kitâb´ül-İrşâd; EI-Bağdadî, Usuliddin, EI-îcî: El-Mevâkıf, Er-Râzî, Muhassal-u, Efkâr´il-Mütekellimin; En-Nesefi: Tebsıretü´l - Edille, —el yazı—, Kahire No. 42. Tevhîd; Es-Sâbûnî: El-Bidâye Fi-Usuliddîn.

[131] Bak: Zumer sûresi, âyet 39, 62.

[132] Bak: Bakara sûresi, âyet, 117, En´âm sûresi, âyet, 101.

[133] Bak: ÂM İraran sûresi, âyet 189, Maide, âyet, 18, 40, 120.

[134] Kitabü´t - Tevhîd, s- 11.

[135] Geçen kaynak, s- 12.

[136] Geçen kaynak, s. 15.

[137] Şûra sûresi, âyet 11. El-Hayyât: Kitab´ül - İntişâr, s. 46, 4*7- Dr. Neybric´in incelemesi, T. Kahire 1925.

[138] Geçen kaynak, s. 32-

[139] El-Hayyat : Kitab´ül İntişar, s-48.

[140] Kitab´üt Tevhid, s. 17-19.

[141] Kitab´üt - Tevhîd, s. 18, 19. Keîâmcılara şiddetle hücum eden Dr. Mahmut Kasım, îmam-ı Mâturîdî´nin Allah´ın varlığını ispat´için aklın kabul edecek olduğu bir metodla kullandığı bu delilin güzel bir delil olduğunu itiraf ediyor. Bak: Dr. Ka-sım´m Mukaddimesi, Menâhic´ül-Ediîle, s. 21-

[142] El-Eş´arî Kitab´ül Lema´, s. 6, 7- Bu delil Eş´arî´nin Allah´ın varlığını ispatta daima kullandığı delildir- İmamı Eş´arî, vacip, mümkün ve fert olan cevher delillerini kullanmamıştır. Bu iki delildir ki, Dr. Kasım bunları Eş´arî´lere atfe­diyor, zayıf olduklarını öne sürerek akla uygun olmadığı için ve şerrin ruhu ile bağdaşmadığı için geçerli olmadığım öne sürüyor. Bak: Dr. Kasım´ın mukaddi­mesi, Menahİc´ül-Edüle, s. 12, 18.

[143] Kitab´üt-Tevhîd, s. 17.

[144] Bak: El-Lema´, Sh. 8; Et-Tevhîd, Sh. 21; Dr. Kasım: îbn-ur - Ruşd ve Felsefetu-hu´d - Diniyye, Sh. Ul -120, Minhâc´ul Edille, Sh. 31 - 32.

[145] İsrâ, âyet. 42.

[146] Enbiya, âyet, 22.

[147] Mu´minûn, âyet, 91.

[148] Ra´d, âyet, 16.

[149] Kitab´ut - Tevhîd, Sh. 19.

[150] Kitab´ut-Tevhîd, Sh. 20-

[151] Geçen kaynak, Sh. 21.

[152] Mülk, âyet, 3.

[153] Dr. Mahmut Kasım : Minhâc´ul Edille, Sh. 120. —Mukaddimeden—

[154] Aliyy´ul-Kârî : Şerh´u - Fikh´ü - Ekber, Sh. 24. Yine bak: Bu, ibareyi İbni Tey-miyye ve GazzâJî nasıl tefsir ediyor. Gazzâlî: El-îktisâd Fil - î´tikâd Sh. 64- tbnî Teymiyye: Er-Resâil Ve´1-Mesâil, c. I, s- 112- T. Kahire 1922 M.

[155] Bak; Kitabımız; A. Studey on Fakhr.al-Din al - Razi, pp. 89, 140.

[156] Kitab´üt - Tevlıîd, s. 47 ve yine şu makaleyi kıyasla: VON MANFRED, «Mâturîdî Unci sein Kitab Ta´wüat al-qur´an>, Der islâm, pp. 27-70, vol. 41, 1965.

[157] El-Bâkillânî : Kitâb´üt - Tevhîd, s. 262-263, T. Beyrut, 1957.

[158] Gazâlî: El îktisâd Fi´1-İ´tikâd. s. 72-73, T. Kahire, tarihsiz.

[159] İskenderiye. Üniversitesi Edebiyat Fakültesindeki .Fahruddin er-Râzî ve Mevki-fûhû minel Kerrâmiyye» adındaki mastır tezimiz s. 58 - 85.

[160] Bak: Eş´arî : Mekâlât´ül - İslâmiyyin, cilt H, s- 4-7.

[161] Kitab´ul - Tevhîd. s. 38.

[162] Geçen kaynak, s. 38.

[163] Et-TevMd, s. 194 -195.

[164] Şûra, âyet, 11.

[165] En´âm, âyet, 19.

[166] Kitab´üt - Tevhîd, s. 41.

[167] Geçen kaynak, s. 85.

[168] Muttaffifîn, âyet, 15

[169] Kitab´üt - Tevhîd, s. 77.

[170] El-Lema´, s. 32; Eş-Şehristânî: Nihâyet´ül İkdam, s. 357, Er-Râzî: KiUb´üt-Er-baîn, s. 191-

[171] Er-Râzî, Kitâb´ül - Erbain, s. 191 ve devamı.

[172] Geçen kaynak, s- 198.

[173] Tâhâ, âyet, 5.

[174] Kitâb´üt - Tevhîd, s. 69, 74. İşte bu Mâturîdî´nin mezhebi ve tutumudur- «Kitab´ü Te´vilât´ül - Kur´an´da böyle zikredilmiştir. Bak Makale: VON MANFRED, Mâ­turîdî und sein Kitâb Ta´\vilât aI-Qıır´an», Der İslâm pp. 27 - 70, vol 41, 1965.

[175] Kitâb´üt-îevhîd, s. 225, 226.

[176] Fussüet, âyet, 40.

[177] Hacc, âyet, 77.

[178] Vakıa, âyet, 24.

[179] Zilzal, âyet, 7, 8.

[180] Saffat, âyet, 96

[181] Kitâb´üt - Tevhîd, s. 226

[182] En´âm, âyet, 102.

[183] Bakara, âyet, 20.

[184] Fussüet, âyet, 46.

[185] Nisa. âyet, 83-

[186] Kitab´üt - Tevhîd, s. 229.

[187] Kitab´üt - Tevhîd, s. 256-262.

[188] Âl-i İmrân, âyet, 97.

[189] Kitab´üt - Tevhîd, s. 257-258

[190] Kitab´üt - Tevhîd, s. 256.

[191] Kitab´üt - Tevhîd, s. 257-262.

[192] Mukyese et : VON MANFRED. «Mâturîdî und sein Kitâb Ta´vilât al-Qur´an, der. îslâm, pp. 27-70, vol- 41, 1965-

[193] Fussilet, âyet, 12.

[194] Kamer, âyet, 49.

[195] Kitab´üt-Tevhîd, s. 308.

[196] Kilâb´üt- Tevhîd, s. 312.

[197] Tegabün, âyet, %

[198] Kehf, âyet, 29

[199] Ankebût, âyet, 23.

[200] Yusuf, âyet, 87.

[201] NÛr, âyet, 31.

[202] Kitab´üt - Tevhîd, s. 334 ve Bak: VON MANFRED : «Mâtuîdî und sein kitab Ta´vvîlât aî-Qur´an», Der İslâm, pp. 27-70 vol, 41, 1965.

[203] NahI, âyet, 106.

[204] Hucurat, âyet, 114.

[205] Bu hadisi, Müslim, Buharî, Ebû Dâvud, Tirmizî, İbn-i Mace, Dârimî ve İbn-i Hanbel tahric etmişlerdir,

[206] İbn-i Teymiyye : Kitab´ül * îman, s. 85, T. Kahire 1325 H.

[207] Hucurat, âyet, 15.

[208] Bakare, âyet, 285.

[209] Bakare, âyet, 136.

[210] Seneviye, Disaniyye ve Markiyûniyye mezhepleri, âîem´İn aslı nur ile zulmetten ibarettir. Nur hayır ilâhı, zulmet ise şer ilâhıdır, diyen Manivîyye mezhebinden meydana gelen mezheplerdir. (Mütercim)

[211] El-Meniyye, ve´1-Emel, s- 25-27.

[212] El-Mûğnî, c. V, s. 10.

[213] Geçen kaynak, s. 11.

[214] El-Hudayrî, metindeki .ağyâran» kelimesinin «a´yânen. olduğunu tercih etmiştir.

[215] El-Muğnî, c. V, s. 6.

[216] Bak: G. VAJDA, «Le temoignage d´al-Mâturîdî sur la doctrine des Manİcheens, des Dayşanites et des Marcionites., Arabica, Recusd´Etudes Arabes, pp. 1-38, tome XIII, Annee 1966, E- J. Brill, Edictur, Leiden. Burada, Londra Üniversitesi Arap Tarihi Profesörü arkadaşım Dr. Profesör Abdülhamid Sabra´ya teşekkür­lerimi kaydetmek isterim. Çünkü o, bana Profesör Corc Feyda´nın makalesini gözden geçirmem için tavsiyede bulundu.

[217] Bak: Kitab´üt - Tevhîd, s. 186, 117, 191.

[218] El-Muğnî, c. V, s- 11.

[219] Et-Tevhîd, s. 157.

[220] El-Muğnî, c. V, s. 43-44.

[221] Et-Tevhîd, s- 158.

[222] Bak: El-Fihrist libn´in - Nedîm, s. 472, 473, Tarih´iil - îlhad Fi´l - îslâm, s. 23-71.

[223] Bak: El-İntisâr, s. 54-60, Tarih´ül - İlhâd, Fi´l-İslâm, s. 23.

[224] El-întisâr, 56. —Dr. Yenbric´in mukaddimesinden.

[225] El-Fark-u Çeyne´l - Firak, s. 131 ve bak: Fahreddln/Er-Râzî ve Mevkifuhû mine´l-Kerramiyye. Bu. bizim İskenderiye Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde yaptığı­mız mastır tezidir. Elyazısı halinde Fakültenin kütüphanesinde bulunmaktadır, s. 63, 86.

[226] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 20-68.

[227] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 69.

[228] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 69-72.

[229] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 72-73.

[230] Kelime okunamamıgtır.

[231] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 75-76.

[232] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 79.

[233] Yani bazen hakka isabet eden, öne sürdüğü delil sebebiyle veyahut mukallid olan­lardan her birini ilzam etmesi ve öne sürdüğü delili ikrar ve kabul etmelerine zor­laması ile bir olur. Bâtıl olan da sayının çok olması, bir arada toplanması gibi bir husus olabilir. Öyle ise hakkı bilmekte ibret, sayıların çokluğunda değil, deliller­dedir.

[234] Metinde kelime silinmiştir.

[235]
[236] Kitabın aslında kelime silinmiştir.

[237] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 79-80.

[238] Metinde, noktasız .Sad» iledir.

[239] Metnin kenarında şu kayıt bulunmaktadır : .Çünkü o, hâsıl olanı tahsil etmeye çalışmıştır.» A31ah-u Teâîâ : .Sizi ancak boşuna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmiyeceğinizi mi zannedersiniz » buyuruyor- (Mü´minûn, sh. 115)

[240] Metinin kenarında şu kayıt vardır : «Şahitte yani dünyada âlem, gaipte yani âhi­rette âlemle beraber olması gibi.»

[241] Metinin kenarında şöyle yazılmıştır : «Dünyada çirkin olanı murad eden, âhirette çirkini murad edenle birlikte olması gibi. Çünkü dünyada çirkin ve kötüyü murad edenin kendisi de kötü ve çirkindir. Ahirette çirkini ve kötüyü murad eden İse kötü ve çirkin değildir.

[242] Metinin kenarında şöyle yazılmıştır : «Yani dört unsur.»

[243] Metinin kenarında şu kayıt vardır : . Eğer Allah, insanların bir kısmını diğer bir kısmı ile defetmese idi (Mü´minleri, kâfirlere üstün kıimasa idi) yer yüzü fe-sad ve küfür karanlığına bürünürdü.... Bakara, âyet 251.

[244] Metinde kelime silinmiştir.

[245] Metinde «meama» bitişik olarak yazılmıştır. Biz, kelimeyi «mea mâ» olarak dü­zelttik, îîeride her tesadüf ettiğimizde metinin kenarına işaret etmeksizin böyle olanları tashih edeceğiz.

[246] Metinin kenarında şöyle işaretlenmiştir : «Yani kendilerini bir noktada cem´ ede­cek temel esasın bilinmesi lâzımdır ki, o da, herşeyi yaratan âlim ve hakim olan Allah´ı bilmemizi sağhyan dindir.»

[247] Metinde kenarında «O, fena ve helak olmanın sebebinin bilinmesidir» kaydı bu­lunmaktadır.

[248] Metinin kenarında : «Peygamberliği isbatta» diye kaydedilmiştir.

[249] Metinin kenarında şu kayıt vardır : «Yani birbirine zıd, muhtelif olan âlemin du­rumunu bilmeye vasıta ve insanların kendilerine yararlı olan gıda maddeleri ve ilâçlardan kendilerine yararlı olanları almalarını ve zararlı olanlarını terketmelerini bilmelerine muhtaç olduklarını bildiren-»

[250] Metinin kenarında : .Yani kendisine muhalif ve düşman olan» kaydı vardır.

[251] Buradaki ibare okunamamıştır. Bizim onu harekelemeye gücümüz yetmez. Kelime­yi araştırıcıların önüne olduğu gibi kendi yerinde bırakmayı tercih ettik.

[252] «Ei-kâif» kelimesi eserleri bilen kimse demektir. Bunun cem´i «kâfetûn» dır. Ese­rine tâbi oldu anlamına «kâfe eseruhû» denir. Tıpkı .iktefâhu, kafâhu» dendiği gibi Kamus-u Muhit´in «kûf» maddesine bak.

[253] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 80-83.

[254] Metnin kenarında şu kayıt vardı : «İyan» kelimesi zikrolundu. Bununla görmek­ten başk tüm duyu organları kasdedildi.

[255] Metinde kelime, harekesizdir.

[256] Metinde bu kelime harekesizdir.

[257] Maiye, «Mahiyet» demektir. Kindi bu kelimeyi Mâturîdî´den alıp kullandı ve bun­dan yine mahiyeti murad etti- Bak : ResaiHl Kindi E!-Felsefiyye c. I, s. 294. Eseri Dr. Ebu Reyde inceledi. T. Kahire 1950.

[258] cHestî» kelimesi Fasçadır. Mânâsı mahiyetin dışındaki varlık, demektir.

[259] Metinde «gâbe* kelimesi noktasız olarak «âbe» diye yazılmıştır.

[260] Metinde «Fuddiîes kelimesi, noktasız *Sad> iledir.

Metinin kenarında şu kayıt vardır : Yani .Nutuk» zira nutuk haberle hâsıl ol­muştur- Allah-u Teâlâ : «Ona beyanı (iç duyguların ifadesini) ilham etti» buyu­ruyor. Rahman sûresi, âyet 4, nutuk, mânâsına olan inşam hayvandan ayırd etmiştir.

[261] Kelime açık - seçik değildir. Kelimenin «et-temessülü» olarak okunması muhtemel­dir. Aynı kelimenin «et-temyiz» okunması ihtimali de vardır-

[262] Metnin kenarında şu satırlar yazılmıştır: «Çünkü ızdırap vermenin ve Öfkeyle mukabelede bulunmanın her ikisi de haberdir. O da bunu inkâr ediyor-»

[263] Metinin kenarında şu kayıt vardır : .Yani duyu organları haberler ve deliller.»

[264] Metnin kenarında şu kayıt vardır : «Yani, mütevatir haberin madunu olan.»

[265] Metinde şu kayıt vardır : .Yani amel etme veyahut terketme yönü.»

[266] Metnin kenarında şu kayıt vardır : Yani, bir, ravilerin durumuna bakmak; bir de, kafi bir delille sabit olanla karşılaştırmak.

[267] Fussılet, 53 ve 54.

[268] Ğagiye, 17.

[269] Bakara, 164,

[270] Zariyat, 21.

[271] Metinde •İnde» kelimesi yerine «an» kelimesi yazılmıştır.

[272] Metinde «İleyhâ» yerine «ileyhi» yazılmıştır-

[273] Metinde «tabiatım, «tab´ihî» olarak yazılmıştır.

[274] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 83-89.

[275] Metinin hamişinde şöyle varid olmuştur : «Yani beşer´in birisine delil ibraz edip, herkesi, aynını getirmekten âciz kılmasına gücü yetmez.»

[276] Zumer, 62.

[277] Bak: Bakara, 117; En´am, 101.

[278] Bak : Âî-i İmran, 189; Maide, 18, 40, 120.

[279] Kelime, metinde noksansızdır.

[280] Metinde «bi-kıdemihî» kelimesi yerine «tekaddümihî» şeklinde yazılmıştır

[281] Metinde, ibare böyledir. Biz inanırız ki, .Femen lâyesbukuhû fefihi hakîkıyyetün» ibaresi olmaksızın da mânâ doğru olarak ifadesini bulur.

[282] Metinde «yenkuduhû* kelimesi «ba´suhû» şeklinde; yani, «Kafs ve «Dat» harfleri noktasız ve «Ya» harfi bulunmadan ve «Be» harfi ile mevcuttur.

[283] Metinde «Ye- harfi üstün ve noktasızdır.

[284] Metinde «vekünnâ» kelimesi «velena. olarak yazılmıştır.

[285] Metinde derkenar olarak zikredilen bu ibare ile mânâ doğru olarak ifade edilmiştir.

[286] Metinde «müferrakun» kelimesi, «muarrafun» olarak yazılmıgtır.

[287] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 90-96.

[288] Metinde «mes´ele» kelimesi bitişik olarak yazılmıştır. Bu kelimenin bu şekilde ya­zılması selef indinde şüyu1 bulmuştur. Biz gelecekte bu hususu, metnin kenarına işaret etmeksizin tasrih edeceğiz.

[289] Metinde «feyecibu. noktasız olarak «feyecîu» şeklinde yazılmıştır- Metnin kena­rına «feyecibu» kelimesi daha yakın olan kelime ile tashih edilmiştir.

[290] Metinde kelime okunamamigtır.

[291] îsrâ, 42.

[292] Enbiyâ, 22.

[293] Mu´minûn, 91.

[294] Ra´d, 16.

[295] Kitabın aslında .ve ceale erzâke ehlihâ cuilet» ibaresinde «cuilet» kelimesi yazıl­mış, mânânın doğru ifade edilmesi için bu kelime hazfedümiştir.

[296] O, Eb´ul- Kasım Abdullah bin Ahmed bin Mahmûd El-Belhî El-Ka´bîdir. Ahmed bin Yahya El-Murtazâ,
[297] Enfâl, 67.

[298] Tövbe, 42.

[299] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 101-97.

[300] Metinde «ehakk» kelimesi yerine
[301] Metinde «vemâ. kelimesi «velâs> olarak yazılmıştır.

[302] Metinde «an»* edatından «ayn harfi- silinmiştir.

[303] Metinde «fekezâlik» kelimesi .felizâük» olarak yazılmıştır.

[304] Metinde >kevn» kelimesi -levn. olarak yazılmıştır.

[305] Bununla âlemde arazların ve varlıkların hadis olması kasdolunabilir.

[306] Kitabın aslında «ve tu´merûne» kelimesi
[307] Kitabın aslında .bed´in. kelimesi -bed´un» olarak yazılmıştır.

[308] Metinde -bihâ. kelimesi «bihî» olarak yazılmıştır.

[309] Metinde «lemunkir» kelimesi «munkirî> olarak yazılmıştır.

[310] Metinde «el-meûfü» kelimesi «el-mûfu» olarak yazılmıştır. Bu kelimenin anlamı, kendisine âfet ve belâ isabet eden kimse demektir. Kamus-u muhît´te yazılışı ve mâ­nası böylece varid olmuştur. Arapçada bu madde, âfet- ve belâ anlamına gelir. Muh­kem olan´a bir şey isabet ettiği zaman ona müfsit arız olmuştur, denir. Yemek bo­zulduğunda «taâmun meûfuni. denir. Ekin´e âfet isabet ettiğinde «îfe-z-zer´î» denir. Ekin´in kendisine .rneûf» denir.

[311] Metinde .el-meûf» kelimesi iki vavlı olarak yazılmıştır. Aslı tek vavlıdır

[312] Metinde «yesılu» kelimesi «yûselu» olarak yazılmıştır.

[313] Metinde .yu´zîhi» noktasızdır. Yani, zal harfi noktasızdır.

[314] Metinde «yu´lemu» kelimesi =yu´melu- şeklinde yazılmıştır.

[315] Burada mâna pek anlaşılmıyor, açık değildir. Kitabı neshedenin bir kelimeyi unut­muş olması mümkündür.

[316] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları:97-112.

[317] Kitabın aslında «alâ hazâ» cümlesi bulunmamaktadır. Bunu kitabı yazan zât, dip not olarak kaydetmiştir.

[318] El-MÜlk, 3.

[319] Eş-Şûra, 11.

[320] Metinde «el-kıdemu. kelimesi yerine -el-ademu» kelimesi varid olmuştur.

[321] Metinde «el-halkı» kelimesinden sonra şu ibare «min´el-halkı» yazılmıştır. Bu iba­reyi metine katmakla mânâ doğru ifade edilmez-

[322] Metinde .lâ» kelimesi yerine .lemâ» kelimesi yazılmıştır.

[323] Bu ibare metin´in kenarında varit olmuştur.

[324] Bu ibare metin´in kenarında yazılmıştır.

[325] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 112-115.

[326] Bu başlık metinin kenarında yazılmıştır- Biz de onu bu bölüme başlık olarak seçtik-

[327] Metinde «minhunj* kelimesi .feminhum» şeklinde yazılmıştır.

[328] Metinde .eerâ» kelimesi, noktasız (h) ve noktalı (z) ile yazılmıştır.

[329] Metinde •vegayruhâ» kelimesi «vegayru- olarak yazılmıştır.

[330] Metinde .mimmâ» kelimesi «femâ. olarak yazılmıştır.

[331] Metinde «bikülliyyetihî» kelimesi .bikülliyyetiha olarak yazılmıştır.

[332] Metinde kelimesi harekesiz olarak yazılmıştır. Kamus-u Muhît´te : «enneamu» kelimesi deve ve koyun veyahut özellikle deve manasına geldiği ve cem´inin«en´amu» olduğu açıklanmıştır.

[333] Kelimede
[334] Metinde «şeyh» kelimesi noktasız ha ile yazılmıştır-

[335] Metinde «kâna» kelimesi -kâne» olarak yazılmıştır.

[336] El Mani, Maniviye´ye nisbettir. Onlar Mani bin. Fatik El-Hakim´in taraftarlarını teşkil edenlerdir. Mani, Mecusilerle hıristiyanların inançları ortasında bir din edine­rek âlemin iki kadim olan aslı vardır. Onlar da ziya ile karanlıktır dedi- Bunun dinî prensipleri, Hindistan, Çin, îran, Mavera´un-Nehir ülkeleri ve Horasan´da yayılmıştır. Bu adam Şabur ibni Erdeşir zamanında zuhur etmiştir. Kendisini Behram bini Hür­müz bin Şabur öldürmüştür. Aslı Hemedan´dandır. O´nun aslı ve mezhebi hakkında tafsilatlı bilgi almak için ibni Nedim´in EI-Fihrist adındaki eserinin 456 - 474 T. Ka­hire El-Mektebefüt-Ticârlyye; ve Şehrîstanİ´nin «El-Milel, Ve´n Nihel» adındaki eseri, c. 2, s- 81 - 86 T. Bağdat´a bak.

[337] Metinde .ahzâbihî» kelimesi «ahrabihî» olarak yazılmıştır.

[338] Metinde «minhu» kelimesi
[339] Metinde «bicevherihîs kelimesi, «bicevherin» olarak yazılmıştır.

[340] Metinde «el-celiyyu» kelimesi noktasız ha ve harekesiz olarak yazılmıştır.

[341] Metinde «innehum» kelimesi «inne» olarak yazılmıştır.

[342] Kamus´u Muhitte : «necea´t-taâmu nucûan, henee ekluhû» ..... «ve yestenceu bihi yestemrau bihi..-» denir. Burada murad olunan mana ise onu kabul etmez ve ona benzemez, demektir.

[343] Metinde «tekellemû» kelimesinden sonra «men» harfi gelmiştir. Bunsuz da ibare doğru olur._

[344] Metinde .yebluğuhâ» kelimesi yerine «yebluğuhû» kelimesi yazılmıştır.

[345] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 115-124.

[346] Metinde .bin´nahti» kelimesindeki harflerden «te» harfi noktasızdır. Kelime­nin, metnin kenarında Ölçüsüz ve tartısız mânâsına geldiği hususu açıklanmıştır. Kâmus´ta ise bu kelimenin tabiat mânâsına geldiği kaydedilmektedir. Tartısız ve ölçüsüz anlamına gelen «el-cizâf» kelimesi ise Tehânevî´nin «Keşşâf´u Istilâhat´il Fünûn» adındaki eserinde feylesofların istilâhına göre, riyazet gibi fikir veya­hut solunum gibi tabiat veyahut hastanın hareketi gibi mizaç veyahut meselâ sa­kal İle oynamak gibi -ki, faili itibariyle adet olur-, bu gibi hususları iktiza etmeksizin hayali bir şevk´m başlaması fiili anlamına ,-gelir. Tıpkı abesle, gaye İtibariy­le olduğu gibi- Bazen onunla özellik veyahut hak talep etmeksizin sırf şuur için irade ve taalluk eden fiil murad edilir- «Şerh´ul işârât.m beşinci nevinin sonu, (s. 244) T. Kahire, 1963, Dr. Lutfi Abdul Bedi´in incelemesi. Bu eserde de aynen varid olmuştur.

[347] Metinde
[348] Metinde .zi´1-eczâi» kelimesi «eczâu» olarak yazılmıştır

[349] Metinde «ke´t-tavîli» kelimesi «ke´t-tûîi» olarak kaydedilmiştir.

[350] Metinde «ve´1-arîdu» kelimesi cve´l-aradu* olarak yazılmıştır.

[351] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 124-127.

[352] Metinde «bikavlinâ» kelimesi «ke kavlinâ» olarak yazılmıştır

[353] Bu ibare metinde mevcut değildir. Bunu kitabı nesneden kitabın hamişine, yani kenarına ilâve etmiştir ki bununla mânâ tamamlanıyor. Bunun için biz aynı cüm­leyi metinde yazdık.

[354] Metinde «en yüc´ale» ibaresi mevcut değildir. Bu İbareyi kitabı yazan kenarına üâve ederek kaydetmiştir. Mânânın doğru olması için biz bunu metinde zikretmeyi muvafık gördük.

[355] Metinde .asruhu. noktalıdır.

[356] Kş-ŞÛra, âyet 11.

[357] El-En´am, âyet 19.

[358] Metinde «et-tasgîr» kelimesi «es-sağîr» olarak yazılmıştır

[359] Metinde «veyekûîûne» yerine «veyekûlü» olarak yazılmıştır.

[360] Bu cümle metinde mükerrerdir.

[361] Metinde «min» kelimesi «fî» olarak varid olmuştur

[362] Metinde «es-sıfatü» kelimesi bulunmamakladır. Kitabı nesheden, bununla mananın doğru olması için kelimeyi kenara yazmıştır.

[363] Metinde «fenuzekkiru. kelimesi îimzekkiru» olarak yazılmıştır.

[364] Metinde «el-muhtemiletu» kelimesi «muhtefiletim» olarak varid olmuştur

[365] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 127-132.

[366] Kitabın aslında: «isbâtun» kelimesi «el-isbâtu» olarak yazılmışlar.

[367] Kitabın aslında : «bifi´lihî» kelimesi «yefaluhû» olarak yaalnugtır.

[368] Kitabın aslında : «şey´un> kelimesi «ğayru şey´in olarak yazılmıştır.

[369] Kitabın aslında : «iz» kelimesi «izâ» olarak yazılmıştır.

[370] Kitabın aslında : .ve iâdetu» kelimesi .ve eâdehû» olarak yazılmıştır.

[371] Kitabın aslında : «kendisi ile meydana gelen şey kendisinden olur» ibaresi vardır.

[372] Kitabın aslında : «el-hakîkiyyetu» kelimesi yerine´«el-hakîkatu. Yazılmıştır.

[373] Kitabın aslında desummiye» kelimesi «fesummiye» olarak yazılmıştır.

[374] Metinde «ennâ» kelimesi «enne» olarak yazılmıştır.

[375] Kitabın aslında : bu ibare mükerrerdir- Kitabı nesneden, mükerrer olan kelimenin üzerine soru edatı koymuş bulunmaktadır.

[376] Kitabın aslında : «ennehü. kelimesi yerine «ayettin» olarak yazılıdır.

[377] ´ Kitabın aslında iki noktalı «ta» bulunmadığı gibi .elif» de hemzesizdlr. Kitabın aslında «min ciheti filini» ibaresi emin ciheti fi´lihî vahidun» olarak ya­zılmıştır.

[378] Kitabın aslında kelime noktasızdır.

[379] Kitabın aslında noktasız (re) ile yazılmıştır.

[380] Kitabın aslında noktasız (sin) ile yazılmıştır.

[381] Kitabın aslında «el-fi´Iu» kelimesi «el-aldu» olarak yazılmıştır.

[382] Kitabın aslında .isbâtin» kelimesi «sebâtin» olarak yazılmıştır-

[383] Vâad : AHah-u Teâlâ´nm, kulların yapmış oldukları sevaplı işlerin karşılığında ken­dilerini mükâfaatiandıracağmı bildirmesi; vâid ise : Kulların yapmış oldukları gü­nah ve isyanlarından dolayı Allah-u Teâîâ´mn kendilerine ceza vereceğini beyan buyurmasıdır : (Mütercim).

[384] Kitabın aslında «kün» kelimesi
[385] Asıl kitapta «şın» harfi noktasızdır.

[386] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 132-139.

[387] Kitabın aslında
[388] Kitabın aslında «kezâlik» kelimesi, «lizâlik» olarak yazılmıştır.

[389] Kitabın aslında «el-mes´eletu:» ibaresi, «sümme´l mes´eletu» olarak yazılmıştır.

[390] Kitabın aslında «indeke» kelimesi,
[391] Kitabın aslmda «bihâ» kelimesi, bihî» olarak yazılmıştır.

[392] Kitabın aslında «el-fi´lu» kelimesi, «el-aklu» olarak yazılmıştır.

[393] Kitabın aslında «yeştumu» kelimesi noktasız olarak yazılmıştır.

[394] Kitabın aslında «el-vechi. kelimesi .cihetim olarak yazılmıştır.

[395] Metnin aslında «vecebe» kelimesi şeklinde yazılmıştır.

[396] En´am Sûresi, 86.

[397] Bak : El-Hicr, 9

[398] Kitabın aslında «iştemele» kelimesi «şemile» olarak yazılmıştır.

[399] Âli İmran, 160.

[400] Kitabın aslında -es-sem´u» kelimesi «yesmau» şeklinde yazılmıştır. Kelime hamişte bu şekilde düzeltilmiştir.

[401] «Minhu» kelimesi asıl metinde «min» olarak kaydedilmiştir.

[402] Zira terk te, terketmeye dair bir fiildir.

[403] Bu ibare kitabın aslındaki dip notda yazılmıştır.

[404] Kitabın aslında «ennehâ» kelimesi .ennehû» olarak yazılmıştır.

[405] Kitabın aslında
[406] Kitabın aslında «leyset» kelimesi «leyse» olarak yazılmıştır.

[407] Bu kelime metinde böyle yazılmıştır.

[408] Kitabın aslında noktasız .Ha> iledir.

[409] Kitabın aslında : Bu mükerrer olarak yazılmıştır.

[410] Kitabın aslında : «lâ» kelimesi «velâ» olarak yazılmıştır-1

[411] Kitabın aslında : «yesifu» kelimesi cnesifu» olarak yazılmıştır.

[412] Kitabın aslında : «tûsefu» kelimesi «yûsefu» olarak yazılmıştır.

[413] Kitabın aslında : «nes´elu» kelimesi «yes´elu» olarak yazılmıştır.

[414] En-Nİsâ, 164

[415] El-Bakara, 118.

[416] El-Bakara, 75.

[417] Eş-Şûra, 11.

[418] Er-Râd, 16

[419] Isâ sûresinin 88. âyetine bak.

[420] En-Neml Sûresi, 18. âyete bak.

[421] En-Neml Sûresi, 20. ve el-Enbiya 79. âyete bak.

[422] El-Enbiya, 79. âyete bak.

[423] Kitabın aslının dip notunda »ey lâ aradan ve lâ cismen» olarak yazılmıştır

[424] Kitabın aslında «el-âheru» kelimesi *ahere» olarak yazılmıştır.

[425] En-Nisâ, 164.

[426] Kitabın aslında -e halkun» kelimesi kaf harfi´nin fethesi ile .e haleka» olarak yazılmıştır.

[427] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 139-151.

[428] Kitabın aslında «ihtiyâruhû» kelimesi .ahyâruhû- olarak yazılmıştır

[429] Kitabın aslında «vezâliks yelzemu» kelimesi -veyelzemu» olarak yazılmıştır.

[430] Bu ibare kitabın aslında mükerrerdir. Kitabı nesneden, bu ibareyi silmiştir.

[431] Kitabın aslında -mebâdî. kelimesi noktasızdır;

[432] Kitabın aslında «Onda ve gayri ile lüzumu hakkında her şeyin yaratılması iledir.» mealini taşıyan ibare yazılmıştır.

[433] Kelime, kitabın aslında mükerrerdir.

[434] Kitabın aslında «hazihî» kelimesi «hazâ. olarak yazılmıştır.

[435] Kitabın aslında «el-mufziati» kelimesi noktasız .ra> île yazılmıştır.

[436] Kitabın aslındaki metinde ibareye işaret olunduğu halde ibare dip notta yazılmıştır

[437] Kitabın aslında .muhtemileten» yerine, .mahalleten kelimesi yazılmıştır.

[438] Kitabın aslında «vel-asfu» kelimesi, .bekl´uz-zer´i» yerine yazılmıştır.

[439] Kitabın aslında »îicemîin» kelimesi yerine «bicemîin» kelimesi yazılmıştır.

[440] Karamita Gulat-i Şia´dan bir fırkadır. Bu fırka Kûfe´li bir adama nisbet edilir ki ona Hemedaıı´lı Gırmıt denilir- Bu fırkaya, Seb´iyye de denilir. Çünkü bunlar şeriat­ta peygamberler yedi olarak belirlenmiştir ve onlar da : Adem, Nuh, îbrahim, Musa, İsa, Muhammed ve Muhammed´ul-Mehdi olduğunu ve her iki peygamber arasında şeriatı tamamlıyacak olan yedi imamın bulunduğunu iddia ederler... Bak: «Keşşaf´u -Istılâhât-ıl-Fünûn» Karamita ve Seb´iyye maddelerine. Bu fırka, haramları mubah kıldıkları için «hazmiyye» ismi de verilmiştir. Azerbeycan´da zuhur eden Babek-El-Cermî´ye. bunlardan bir taifenin tabi olmasından ötürü kendilerine Babekiyye adı da verilmiştir. Bunlara, Muhammed bini İsmail´e İntisap etmelerinden veya İsmail bin Cafer´us-Sâdık´a imametlik verdikleri için İsmâüiyye adı da verilmiştir. Yine bak : «Vefiyyât´ul-Ayân» 1/459, ve «El-Kâmil Li´bni´I-Esîr,» 278 senesinde vukubulan hadiselerin başlangıcından itibaren müteaddit yerlerde. Ve bak: «Et-Tenbîh Li -Ebi´l-Hüseyn EI-Maltı», 26.

[441] Kitabın aslında -ebediyyen» kelimesi -ebediyyeten* olarak noktasız ve hemzesiz ola­rak yazılmıştır.

[442] Kitabın aslında «bicevherihî» kelimesi «bicevherihâ» olarak yazılmıştır

[443] Kitabın aslında «ve mubdiuhû» kelimesi «ve mubdiuhâ» olarak yazılmıştır

[444] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 151-158.

[445] Kitabın aslında «ve lesâret* kelimesi «velev sâret» olarak bu şekilde yazılmıştır.

[446] Kitabın aslında «ya´lemuhâ» kelimesi «ya´lemuhû» olarak yazılmıştır.

[447] Kitabın aslında «ya´lemuhâ» kelimesi «ya´lemuhû» olarak yazılmıştır

[448] Bu ibare kitabın aslından olduğu hususu işaret edilmesiyle birlikte kitabın dip no­tuna varid olmuştur

[449] Kitabın aslında «ya´lemuhâ» kelimesi «ya´lemuhû» olarak yazılmıştır.

[450] Kitabın aslında «fein kâne biilmi zâtihî âlimen. ibaresi «fein ilmuhû âlimen» şek­linde yazılmıştır

[451] O.Cehm bin Safvan Ebu Muhriz´dir ki cebir görüşünü ortaya atmıştır. 12&/745 yılın­da öldürülmüştür.

[452] Kitabın aslında «fein kâne biilmi zatihî âlimen» .ibaresi «fein ilmuhû âlimen» şek­linde yazılmıştır

[453] Dehriyye kâfirlerden bir fırkadır ki zamanın kadîm olduğunu ve hadiselerin zamana isnad ettiğini söyler. Nitekim AUah-u Teâlâ Kur´an-ı Kerim´de onlardan haber ve­rerek : «Hem (Kiyamet´i inkâr eden kâfirler) şöyle dediler : Hayat ancak bizim bu dünya hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak dehr (zaman) helak eder.» Câsiye, 24- Bunlar, Re´sen ibadetleri terkettiler. Çünkü ibadetler bir şey ifade et­mez. Zaman ise kendisinde vaki olan şey ile fıtrat bakımından iktiza ettiği iledir. Ortada meydana çıkaran vahimlerden, yutup içine çeken yeryüzünden, döken gök­yüzünden ve dağıtan bulutlardan başka bir şey yoktur. Bak : Keşşâf-u îstılâhât´il-Fünûn, Dehriyye maddesi.

[454] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 158-160.

[455] El-A´raf, âyet 54.

[456] El-Mücadile, âyet 7.

[457] Kaf, âyet 16.

[458] El-Vakıa, âyet 85.

[459] Ez-Zuhruf, âyet 84.

[460] EI-Fürkan, âyet 2.

[461] Es-Saffat, âyet 5.

[462] 33-En´âm, âyet 120 Bak.

[463] Fatiha Sûresi, âyet 2´ye bak.

[464] El-En´âm Sûresi, âyet 18´e bak

[465] En-NahI, âyet 128.

[466] El-Cin, âyet 18.

[467] Eş-Şems, âyet 13.

[468] Kureyş Sûresi, âyet 3´e bak.

[469] Kitabın aslında «zevâlun* kelimesi «zevâluhâ» olarak yazılmıştır.

[470] Kitabın aslında
[471] Kitabın aslmda «mâ» kelimesi «fîraâ» olarak yazılmıştır.

[472] El-A´raf, âyet 54.

[473] El-Mâide, âyet 3.

[474] El-En´âm, âyet 92´ye bak.

[475] Bak : Âli İmran, âyet 24.

[476] El-En´âm, âyet 123.

[477] El-İsrâ, âyet 16.

[478]El-Mücadile, âyet 7.

[479] Kitabın aslında -velâkin yudâfu; ilel efrâdi» ibaresi yerine «velâkin yudâfu´l esrâ-ru» ibaresi yazılmıştır

[480] Kaf,ayet 16.

[481] Ez-Zuhruf, ayet 84.

[482] El- Furkan , ayet 2.

[483] El- Enam, ayet 18.

[484] El- Enam, ayet 101.

[485] Hud,ayet 4.

[486] Bu kelime ,kitabın aslında mükerrer olarak yazılmıştır.

[487] Yani şehir ve kasaba Kamusun elkur olarak yazılmıştır.

[488] El Müminun, ayet 28

[489] El Kasas, ayet 14.

[490] Fussilet, âyet 11.

[491] Et-Tevbe, âyet 120.

[492] Fussüet, âyet 9-12

[493] Yunus, âyet 3.

[494] El-Rakara, âyet 29-

[495] İbrahim, âyet 33.

[496] El-Câsiye, âyet 13.

[497] İbn-i Abbas, sahâbî olan Abdullah´tır. Peygamberimizin yanında bulunmuş, Hazret-i Âli ile Cemel ve Sıffîn hadiselerinde bulunmuştur. Kendisi Tâif´te ikamet edip ora­da H. 68/M. 687 yılında vefat etmiştir.

[498] Ez-Zâriyât, âyet 56.

[499] Eş-Şûrâ, âyet 11.

[500] Kitabın aslında *en» kelimesi mükerrerdir

[501] Kitabın aslında «leahsene^ kelimesi hemzesiz, nun harfi de noktasızdır.

[502] Kitabın aslında «mesâğuıu kelimesi, noktasız, «ayn» harfi ile yazılmıştır.

[503] Kitabın aslında -siimme sâre kezâlike ba´de en lem yekûn» ibaresi, «sümme sâre kezâlike ma´nâ ba´de en lem yekûn» olarak yazılmıştır.

[504] Kitabın aslında «ke zannin»

[505] El-Bakara, âyet 186.

[506] En-Nahl, âyet 128.

[507] El-Alâk, âyet 19.

[508] Bu Hadis-i Şerifi, Buhârî, Müslim, Tirmizi, İbni Mace ve Ahmet bin Hanbel tahriç etmişlerdir.

[509] El-Mâide, âyet 35.

[510] Sebe1, âyet 21.

[511] Ez-Zümer, âyet 62.

[512] Er-RaU âyet 33.

[513] EI-En´âm, âyet 3.

[514] El-İsrâ, âyet 81-

[515] Kitabın aslmda .lâtuhsâ. kelimesi *lâyuhsâ» olarak yazılmıştır.

[516] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 160-173.

[517] El-En´âm, âyet 103.

[518] El-A´râf, âyet 143.

[519] Hûd Sûresi, 11, 42, 45 ve 46. âyetlere bak.

[520] Tâha Sûresi, 121. âyete bak.

[521] El-A´râf, âyet 123.

[522] El-A´raf, âyet 143.

[523] Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: «Mûsâ, kendisi ile konuşacağımızı va´d ettiğimiz vakitte gelince, Rabb´i O´na Kelâmi´nı (vasıtasız olarak) söyledi. (Musa) şöyle dedi: «Rabbim, cemalini bana göster, sana bakayım» Allah : «Beni hiç bir zaman göre­mezsin, fakat şu dağa bak.- Eğer o, yerinde durursa sen de beni görürsün.» buyur­du. Nihayet Rabb´i, o dağa tecelli edince, onu yer üe bir etti. Mûsâ da bayılarak yere düştü. Sonra ayıhnca şöyle dedi : «Allah´ım, seni tenzih ederim- (Dünyada seni görmeyi İstemekten) tövbe ettim ve ben, müminlerin (buna inananların) ilkiyim.» El-A´râf, âyet 143

[524] Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor : Vakta ki İbrahim´in üzerini gece bürüdü, bir yıldız gördü :
[525] El-Kıyâme, âyet 22.

[526] El-Kıyâme, âyet 23.

[527] Mu´tezüe «nâzıratun» kelimesini intizarla, yani Allah´ın sevabım beklemekle tefsir etti. Bak : Kitâb´ul Muğnî Li´1-Kâdî Abdülcebbar El-Mu´tezilî, c. 4 s.´ 197-198, Ka­hire, 1965.

[528] Kitabın aslında «eş-şebehi» kelimesi «aniş´şebehi» olarak yazılmıştır.

[529] Kitabın aslında : «elletî» kelimesi «velîetî» olarak yazılmıştır.

[530] Yunus, âyet 26.

[531] El-Mâide, âyet 101.

[532] El-En´âm, âyet 111.

[533] El-Ahkâf, 35. âyete bak.

[534] EI-En´âm. âyet 103.

[535] Tâha, âyet 110

[536] Kitabın aslında «cevâhiru» kelimesi «cevheru» olarak yazılmıştır.

[537] Kitabın aslında «erednâ» kelimesi «erâdenâ» olarak yazılmıştır.

[538] Kitabın aslında «el´basaru» kelimesi, «el´basaraynb olarak yazılmıştır.

[539] Kitabın aslında «gayrihû kelimesi, «gayrin» olarak yazılmıştır.

[540] .beleğa» kelimesi, kitabın aslında dip not olarak yazılmıştır ve noktasızdır.

[541] Bu ibare, kitabın aslında dip not olarak yazılmıştır

[542] El-Furkân, âyet 45.

[543] El-Fîl, âyet 1.

[544] Kitabın aslında «el musebbihi.

[545] Cümle, kitabın aslında mükerrerdir.

[546] El-En´âm, âyet 103

[547] El-En´âm, âyet 102

[548] Hûd, âyet 4.

[549] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 173-183.

[550] Kitabın aslında «el´âkılu» kelimesi, «leâkılin» olarak yazılmıştır.

[551] Kitabın aslında «usûlihî» kelimesi, «usûlin» olarak yazılmıştır.

[552] Kitabın aslında «litekûne» kelimesi, .yekûnu» olarak yazılmıştır.

[553] Kitabın aslında «tekün» kelimesi •yekûn» olarak yazılmıştır.

[554] Bu hadisle istidlal etmemiz mümkün değildir.

[555] Kitabın aslında «âcuri» kelimesi noktasız .ha» harfi ile yazılmıştır.

[556] Kitabın aslında «bi´sneyni» kelimesi «fi´sneyni* olarak yazılmıştır.

[557] Kitabın aslında «bieksere» kelimesi .fîeksere» olarak yazılmıştır

[558] Kitabın aslında «velâ» kelimesi -illâ. olarak yazılmıştır.

[559] El-Mûminun, âyet 91.

[560] Kitabın aslında «lita´leme*kelimesi «et´taalumu» olarak yazılmıştır.

[561] El-A´râf, âyet, 18

[562] Kitabın aslında «kavluhum» kelimesi «fi´luhum» olarak yazılmıştır. Bunu dip notta «bikavlihim» olarak tashih ettim.

[563] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları:183-192.

[564] Kitabın aslında «li´l emkineti- kelimesi «el emkinetu. olarak yazılmıştır.

[565] Kitabın aslında «zâtiyetun» kelimesi «zâtiyen» olarak yazılmıştır.

[566] Kitabın aslında «bihâ» kelimesi «bihî» olarak yazılmıştır.

[567] Kitabın aslında «ve sıfatım» kelimesi «ve sıfetun» olarak yazılmıştır.

[568] Kitabın aslında
[569] Kitabın aslında «anhâ» kelimesi «minhâ» olarak yazılmıştır.

[570] Kitabın aslında «câze» kelimesi noktasızdır.

[571] Kitabın aslında «mecîuhum* kelimesi noktasızdır. Her nekadar ´mim´ harfinm üze­rinde nokta varsa da biz onun kendisinden önceki kelimede bulunan V harfinin noktası olduğunu tercih ediyoruz. E§-Şûra, âyet 11.

[572] Kitabın aslında, «ekâne mâ hakkaka lehû ğayruhû» bu ibare mükerrerdir.

[573] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları:193-197.

[574] EI-Enbiyâ, âyet 16. EI-Enbiyâ, âyet 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23

[575] Kitabın aslında «limâzâ» kelimesi «limâzî* olarak yazılmıştır

[576] Kitabın aslında «hakîmun» kelimesi «halimim» olarak yazılmıştır.

[577] Kitabın aslında «cüİle» kelimesi noktasız «ha» ile yazılmıştır.

[578] Çünkü Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor : »Ben, insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.» Ez-Zâriyât, âyet 56.

[579] 0, 230 H. / 844 M. yıllan dolaylarında vefat eden Hüseyin bin Muhammed En-Nec-car´dır. Ve o, bir büyük fırkanın reisi idi ki, o fırkadan başka fırkalar meydana gelmiştir. Kendi başına bir usul takip etmiştir- Bir usulde ehl-i sünnete muvafakat etmiş, diğer bir usulde de mu´tezile mezhebine uygun olarak hareket etmiştir. Kendi taraftarları, usulde kendisine muhalefet etmiştir. Bak: «El-Fark-u Beyne´l - Firak., s. 126, 127.

[580] Kitabın aslında .yefrudu» kelimesi noktasızdır

[581] Kitabın aslında «kâne» kelimesi «limekâni» olarak yazılmıştır

[582] Kitabın aslında «felâ budde. kelimesi «budde. olarak yazılmıştır.

[583] El-En´âm, âyet 160.

[584] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 197-204.

[585] Kitabın aslında «te´huzu. kelimesi «ye´huzu. olarak yazılmıştır.

[586] Kitabın aslında *el-mânî» mükerrer olarak yazılmıştır.

[587] Kitabın aslında *bikâdirin» kelimesi «bifesâdin. olarak yazılmıştır.

[588] Kitabın aslında .cebbârin» kelimesi noktasız «ha» iledir.

[589] Kitabın aslında kelimesi «kâlehû» olarak yazılmıştır.

[590] Kitabın aslında -el hafi» kelimesi «el bafî bihî» olarak yazılmıştır.

[591] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları:205-207.

[592] Kitabın aslında «haysıu kelimesi noktasız ve harfleri de karışık yazılmıştır.

[593] Kitabın aslında «litedbîrin» kelimesi «et tedbîru» olarak yazılmıştır.

[594] Kitabın aslında «litağayyur´il ahvâli aleyhi» ibaresi «letegayyere aleyh´ü ahvâlu» olarak yazılmıştır

[595] Kaf, âyet 16

[596] El-Mücadile, âyet 7

[597] El-Vâkıa, âyet 85.

[598] Tahâ, âyet 5.

[599] Kitabın aslında «an. kelimesi «yekûnu an» olarak yazılmıştır.

[600] Kitabın aslında «vehakîkatühû» kelimesi . «vehakîkuhû» olarak yazılmıştır.

[601] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 208-211.

[602] Eş-ŞÛra, âyet, 23-24.

[603] Tâha, âyet, 17.

[604] Tâha. âyet, 18.

[605] Kitabın aslında .el keyfiyyeti» kelimesi «ve´l keyfiyyetu» olarak yazılmıştır.

[606] Kitabın aslında «mimmâ kâne aleyhi limâ merre beyânuhû» ibaresi «mimmâ kâne aleyhi yekûnu ğayre limâ merre beyânuhû> olarak yabılmıgtır.

[607] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 211-213.

[608] Kitabın aslında «vel mücâdeletu- kelimesi «ve´I mficâvebetu» şeklînde ve «be» harfi de noktasız olarak yazılmıştır.

[609] Kitabın aslında «raevlâtun» kelimesi ita-i merbûUusız olarak yazılmıştır.

[610] Kitabın aslında «ihtilâfı» kelimesi «ihtilâfihim» olarak yazılmıştır.

[611] Kitabın aslında «liyuzille» kelimesi «liyuzellile» şeklinde yazılmıştır.

[612] Kitabın aslında cliyercû> kelimesi tüyurcâ* olarak yazılmıştır.

[613] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları: 213-215.

[614] Kitabın aslında, .lillâhi» lâfzı, «Ellahu» olarak yazılmıştır.

[615] Kitabın aslında .âcâluhû» kelimesi cehâluhû. olarak medsiz ve noktasız «ha» har­fi ile yazılmıştır.

[616] Kitabın aslında, «ibtidâehû» kelimesi, «ibtidâuhû» şeklinde vavlı olarak yazılmıştır.

[617] Kitabın aslında, «nazaran* kelimesi, «nazaruhû» olarak yazılmıştır.

[618] Kitabın aslında «dahîlelün» kelimesi «dahîlun» olarak yazılmıştır.

[619] Kitabın aslının dip notunda bu ibare »el eşyâi» kelimesinin hemen akebinde varit olmuştur. Biz. kendisi ile mânânın tafsilen tamam olması için, bu ibareyi metnin içinde yazmayı münasip gördük.

[620] Kitabın metninde bu kelimeden sonra «ve´l bârı yec´aluhû kavmun vahiden» iba­resi varid olmuştur. Bizim görüşümüze göre bu ibarenin hiç bir anlamı yoktur.

[621] Kitabın aslında «dâibâtun» kelimesi hemzesiz ve noktalı -zal» harfi ile ve .be» har­fi İle noktalı olarak yani .ya. olarak yazılmıştır.

[622] Kitabın aslında «lehû» kelimesi .bihî» olarak ve «be» harfi noktasız yazılmıştır.

[623] Kitabın aslında «yecibu en yekûna» ibaresi «yecîu en yekûne kâna» olarak yazılmıştır-

[624] Kitabın aslında «amelehû» kelimesi «ilmuhû» olarak yazılmıştır.

[625] Kitabın aslında «ve´d dararu» kelimesi «e´d daranı» olarak yazılmıştır.

[626] Kitabın aslında «nurun, kelimesi «nûran» olarak yazılmıştır.

[627] Kitabın oslında feyuhazz´iruhû» kelimesi «muhziruhû» olarak yazılmıştır.

[628] Kitabın aslında «şerru» kelimesi «lisem» olarak yazılmıştır.

[629] Kitabın aslında «lisubûti» kelimesi «Iisevbi» olarak yazılmıştır.

[630] Kitabın aslanda «yuhassinu» kelimesi «hasenun» olarak yazılmıştır

[631] Kitabın aslında *ve yeteesseru bihî» kelimesi «ev yubâyinu» olarak yazılmıştır.

Ben onu metnin dip notunda bu şekilde tasrih ettim.

[632] Kitabın aslında .kevnu. kelimesi «levnu» olarak yazılmıştır.

[633] Kitabın aslında «lezime´l kavlü> kelimesini kitabı nesneden metnin dip notunda yazmıştır. Kendisi ile ibare tamamlanmış olur.

[634] Kitabın aslında «tekûmu» kelimesi •yekûmu» olarak yazılmıştır. Kitabın aslında «binefsinâ» kelimesi «binefsihî» olarak yazılmıştır.

[635] İmam Matüridi, Tevhid, Hicret Yayınları:216-227.[/size]
Reply


Messages In This Thread
RE: imam Maturidi nin Tevhid Anlayışı 1. Bölüm - by SeliM35 - 10-05-2019, 01:35 AM

Forum Jump:


Users browsing this thread: 2 Guest(s)